Examples of using "пыталась" in a sentence and their turkish translations:
Mary arkadaşını teselli etmeye çalıştı.
Alice kilo vermeye çalıştı.
Mary şaşkınlığını saklamaya çalıştı.
Mary Tom'u rahatlatmaya çalıştı.
Ağlamamaya çalıştım.
O bir ters takla atmaya çalıştı.
O beni uyarmaya çalıştı.
- Ağlamamaya çalıştı.
- O ağlamamaya çalıştı.
Dün gece kendini öldürmeye çalıştı.
Anna'ya ulaşma çabasıyla
Sürekli kilo vermeye çalıştım.
Ben de kendimi yokmuşum gibi göstermeye çalıştım.
Grup, sosyal sorunları çözmek için çalıştı.
Onu memnun etmek için boşuna çalıştı.
Ağlamamak için boş yere çabaladı.
O, gerçeği gizlemeye çalıştı.
Duygularını gizlemeye çalıştı.
Mary duygularını saklamaya çalıştı.
Öfkesini gizlemeye çalıştı.
O, gerçeği gizlemeye çalışmadı.
Annem çifti barıştırmaya çalıştı.
O, mektubu çevirmeye çalışmadı.
O onu kıskandırmaya çalıştı.
Mary kendisini öldürmeye çalıştı.
Köpeğim Tom'u ısırmaya çalıştı.
Gözyaşlarını gizlemeye çalıştı.
Gözyaşı akıtmamak için çabaladı.
- O, iki yakasını bir araya getirmeye çalışıyordu.
- O, kıt kanaat geçinmeye çalışıyordu.
O çabaladı.
- Erkek arkadaşımı çalmaya çalıştı.
- Erkek arkadaşımı benden almaya yeltendi.
- Gizlenmeye çalıştım.
- Gizlenmeyi denedim.
- Saklanmaya çalıştım.
Ben yardım etmeye çalıştım.
Denemediğimi düşünme.
Hiç yıldızları saymayı denedin mi?
Seni güldürmeye çalışıyordum.
Tom'u uyarmaya çalıştım.
Seni kurtarmaya çalıştım.
Ona moral vermeye çalıştım.
Onları bulmaya çalıştım.
Ben onu bulmaya çalıştım.
Onu tekrar aramaya çalıştım.
Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını anlayamadı.
Ne dediğini çözmeye çalıştığımda
Bana ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
Çocuk bakıcısı bebeği şarkı söyleyerek uyutmaya çalıştı.
Defalarca denedi ama başarısız oldu.
Her denemesinde başarısız oldu.
Utangaçlığımı atlatmaya çalıştım, ama boşuna.
O, gerçekten olduğundan çok daha genç görünmeye çalışıyordu.
Birçok kez sigarayı bırakmaya çalıştı ama boşuna.
- O, defalarca intihar etmeye kalkıştı.
- O, birçok kez kendini öldürmeye çalıştı.
Onun seni öpmeye çalıştığını gördüm.
- Seni korumaya çalışıyordum.
- Sizi korumaya çalışıyordum.
Ona yazmaya çalıştım.
Denedim ama başarısız oldum.
Zaman öldürmeye çalışıyordum.
Komik olmaya çalışıyordum.
Gözyaşlarını gizlemeye çalıştı.
Makul olmaya çalıştım.
Güzel olmaya çalışıyordum.
- İş bulmaya çalıştım.
- İş bulmayı denedim.
Tom'u kurtarmaya çalıştım.
Tom'u bulmaya çalıştım.
- Tom'u aramayı denedim.
- Tom'u aramaya çalıştım.
Tom'u durdurmaya çalıştım.
Tom'a yardım etmeye çalıştım.
Kurbanın kendi kanı ile katilin adını yazmaya çalıştığı görünmektedir.
Duygularım hakkında Tom'la konuşmaya çalıştım.
Ne yapmaya çalıştın?
Onları öldürmeye çalışıyordum.
Onu bulmaya çalıştım.
Arkadaşlar edinmeye çalıştım.
O, onu teselli etmeye çalıştı fakat o ağlamaya devam etti.
Tom Mary'nin ne söylemeye çalıştığını güçlükle işitebiliyordu.
- Sakin kalmaya çalıştım.
- Sakin kalmayı denedim.
Tom Mary'nin kendini öldürmeye çalıştığını düşünüyordu.
Ben seninle bağlantı kurmaya çalıştım.
Seni korumaya çalıştım.
- Onu korumaya çalıştım.
- Onu kurtarmaya çalıştım.
arkadaşlarını ararken çantasını bulamıyor
sık sık uyum sağlamakta zorlanırdım.
O bir kolyeyi çalmaya çalışırken suçüstü yakalandı.
Mary, gerçekte ne olup bittiğini gizlemeye çalıştı.
Onun ne söylemeye çalıştığını anlamak bir süremi aldı.
O, onu, ona inci bir gerdanlık alması için ikna etmeye çalıştı.
Arkadaşın olmaya çalıştım.
Sadece kibar olmaya çalışıyordum.
Onu denedim.
Daha önce sana bunu söylemeye çalıştım.
Seni Boston'dan aramaya çalıştım.
İlk başta ıstakoz avlamak için de yengeç yönteminin aynısını kullandı.
Misato sakin olmaya çalıştı ama sonunda öfkesine yenik düştü.
Onun hakkında düşünmemeye çalıştım.
Tom'a söylemeye çalıştım.
Denemeyi tercih etmiyorum.
Mary'nin intihar etmeye çalıştığı zamandan bir yara izi var.
Ne yapmaya çalışıyorsun?
Tom'u bize yardım etmesi için ikna etmeye çalıştım.