Translation of "угрожают" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "угрожают" in a sentence and their turkish translations:

Работники аэропорта угрожают забастовкой.

- Havaalanı çalışanları grev yapmakla tehdit ediyorlar.
- Havalimanı çalışanları grev yapmakla tehdit ediyorlar.
- Havalimanı çalışanları grevle tehdit ediyorlar.

Климатические перемены угрожают полярным медведям.

Kutup ayıları iklim değişikliği tarafından tehdit ediliyorlar.

Травмы Тома не угрожают его жизни.

Tom'un yaraları yaşamı tehdit eden değil.

Шииты не только представляют угрозу остальным мусульманам и Израилю, они угрожают всему миру.

- Şiiler sadece diğer Müslümanlara ve İsrail'e karşı değil, bütün dünyaya karşı bir tehdittir.
- Şiiler yalnızca diğer Müslümanlara ve İsrail'e karşı değil, bütün dünyaya karşı bir tehdittir.