Examples of using "увеличивается" in a sentence and their turkish translations:
Nüfus artmaktadır.
Liste büyümeye devam ediyor.
Araba sayısı artıyor.
yaklaşık iki katı artış gösteriyor,
Koşu esnasında nabız yükselir.
Yaşamanın maliyeti artıyor.
Basınç arttıkça sıcaklık artar.
Ölüm riski, yaş yükseldikçe çok artıyor.
beklenen yaşam süresi gittikçe düşüyor, artmıyor.
Dünya'da nüfusları gitgide artmakta olan düzdünyacılar
İsveç'in nüfusu artıyor.
Amerika'nın kent nüfusu artıyor.
Bilimcilere göre atmosfer yıldan yıla gittikçe daha fazla ısınıyor.
O zaman buradan şunu çıkarabiliriz mesafe arttıkça zaman bükülür
Öğrenim yapmak için yurtdışına giden öğrenci sayısı her yıl artmaktadır.
Dünya nüfusu her yıl yüzde iki oranında artıyor.
Seni düşünmeye başlar başlamaz, nabzım yükseliyor.
Son zamanlarda bu ürün için talep arzdan daha hızlı artmıştır.
Bilimsel bilginin her artışıyla insanın kötülük için gücü iyilik için gücü gibi aynı oranda artırılır.
Son çalışmaya göre, Japonların ortalama hayat süresi hâlâ artıyor.