Examples of using "собрании" in a sentence and their turkish translations:
- Toplantıda yoktum.
- Toplantıda mevcut değildim.
- Toplantıda hazır değildim.
Ben toplantıya katıldım.
Ben o toplantıdaydım.
Tom toplantıya başkanlık etti.
O, toplantıda yoktu.
Tom bugünkü toplantıya katılmadı.
Tom'a bir toplantıda olduğumu söyle.
O, toplantıya katıldı.
Tom toplantıda değildi.
Toplantıda başka kim vardı?
Toplantıya katılmayı planlıyor musun?
Toplantıda kaç kişi vardı?
- Toplantıda yoktum.
- Toplantıya katılmadım.
Toplantıya katılmak zorundayım.
Toplantıya katılamam.
Toplantıya katılamadım.
Tom neden toplantıda değildi?
Onların her ikisi de toplantıda yoktu.
Tom bir görüşmededir.
Tom dünkü toplantıya katılmadı.
Bu gece toplantıda kim konuşuyor?
O, bir toplantıda.
Alice, toplantıda mevcut değildi, değil mi?
Ondan toplantıda konuşmaması rica edildi.
Toplantıda olmak zorunda olduğundan emin misin?
Toplantıda söylediklerin hoşuma gitti.
Tom'a toplantıya katılıp katılmayacağını sor.
O, toplantıda mevcuttu.
Toplantıda ne söyleyeceğini ona söyleyeceğim.
Toplantıda bir sürü yeni fikirler ileri sürdük.
Sanırım toplantıda uyuyakaldım.
Toplantıdaki herkes dilekçeyi imzaladı.
Hem Tom hem de Mary toplantıdaydı.
Tom'un neden toplantıda olmadığını açıklayabilir misin?
Tom benim yerime bugünkü toplantıya katılacak.
Tom, Mary'nin toplantıda olmadığını söylüyor.
Tom toplantıda idi.
Tom bugünkü toplantıda bunun hakkında konuşacak.
Neden toplantıda olmadığını Tom'a sordun mu?
Toplantıya gelseydin bunu bilirdin.
Toplantıya katılmayacak mısın?
Tom'un toplantıda söylediği her şeye katılıyorum.
Tom’a yarınki toplantıdan bahsetmeyi neredeyse unutuyordum.
Tom bugünkü toplantıya katılamayacağını söylemek için aradı.
Bu sabah neden toplantıda olmadığını bilmek istiyorum.
Toplantıya katılmam için ısrar ettiler.
- Bir toplantıya katılmalıyım.
- Bir toplantıya katılmak zorundayım.
- Bir toplantıya katılmam gerekiyor.
Bir toplantıya gidiyorum.
- Toplantıyı bilmiyordum.
- Toplantıdan haberim yoktu.
Tom o toplantıya katıldı.
Tom, Mary'nin toplantıya katılmasına gerek olduğunu düşünmüyor.
Tom'un toplantıya katılmasını iste.
Toplantıya katılmadım.
- Birimiz görüşmeye katılacak.
- Bizden biri toplantıya katılacak.
Tom o toplantıya katılmadı.
Bugünkü toplantıya katılmayı planlıyor musun?
Toplantıda yalnızca altı kişi vardı.
- Tom görüşmede Fransızca konuştu.
- Tom toplantıda Fransızca konuştu.
Tom toplantıda olacağını söyledi.
Tom zaten toplantı hakkında Mary'yle konuşmuştu.
Tom bugünkü toplantıda olmak istedi.
Geçen hafta bir konferanstaydım.
Onlardan hiçbiri toplantıda mevcut değildi.
Tom'un bugünkü toplantıda olması gerekmiyor.
Tom bugünkü toplantıda olamaz.
Dün toplantıda oldukça az sayıda kişi vardı.
Tom yarın toplantı olacağını söylüyor.
Toplantıda kimin olacağını bilmiyorum.
Yarın toplantıda olacağını söylüyor.
Tom'a toplantıda olup olmayacağını sor.
Yarınki toplantıda ne tartışılacağı hakkında bir şey duyup duymadığını bilmek istiyordum.
Tom bana yarın ki toplantıda olacağını söyledi.
Tom'un toplantıda olup olmayacağını biliyor musun?
Tom'un bugünkü toplantıda olacağını sanmıyordum.
Tom bugünkü toplantıda olmayacağını söylemek için aradı.
Tom bugünkü toplantıya katılmayacak.
Boston'da olduğum için geçen hafta toplantıda değildim.