Translation of "сами" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "сами" in a sentence and their turkish translations:

сами

Bizler

Попробуйте сами.

Kendiniz deneyin.

Убедитесь сами.

Bizim sözümüze inanma.

Сами знал.

Sami biliyordu.

Сами вышел.

Sami dışarı çıktı.

Сами манипулировали.

Sami manipüle edildi.

Сами — врач.

Sami bir doktordur.

Сами умирал.

Sami ölüyordu.

Сами печатал.

Sami daktiloyla yazı yazıyordu.

Сами — человек.

Sami insandır.

Сами покакал.

- Sami kaka yaptı.
- Sami kakasını yaptı.
- Sami sıçtı.

- Давай взглянем сами.
- Давай мы сами посмотрим.

Gidip kendi gözlerimizle görelim.

- Сами довольно странный.
- Сами довольно-таки странный.

Sami oldukça gariptir.

- Мы сами украсили комнату.
- Мы украсили комнату сами.
- Мы сами комнату украсили.

Biz odayı kendimiz dekore ettik.

- Мы сделали это сами.
- Мы сами это сделали.

Bunu kendimiz yaptık.

- Сами упал с лошади.
- Сами свалился с лошади.

Sam attan düştü.

Делайте уроки сами.

Ev ödevini kendin mi yaparsın?

Мы сами виноваты.

Bu bizim kendi hatamız.

Давай сами сыграем.

Kendi başımıza oynayalım.

Ворота сами открылись.

Kapı kendisi açıldı.

Выводы делайте сами.

Kendi sonucunuzu çizin.

Обслужите себя сами.

Buyurun alın.

Сами запер окна.

Sami pencereleri kilitledi.

Сами ждёт Лейлу.

Sami, Leyla'yı bekliyor.

Сами начал танцевать.

Sami dans etmeye başladı.

Лодку Сами украли.

Sami'nin kayığı çalınmıştı.

Голову Сами отсекли.

Sami'nin başı çıkarıldı.

Сами любил путешествовать.

Sami seyahat etmekten hoşlandı.

Ребёнок Сами спал.

Sami'nin bebeği uyuyordu.

Сами планировал похищение.

Sami bir adam kaçırma planlıyordu.

Сами - нормальный человек.

Sami normal bir insandır.

Сами произнёс шахаду.

- Sami kelimeişehadet getirdi.
- Sami şehadet getirdi.

Сами убрал беспорядок.

Sami dağınıklığı temizledi.

Сами направился домой.

- Sami eve doğru yola çıktı.
- Sami eve yöneldi.

Сами бросил университет.

Sami üniversiteden ayrıldı.

Сами предложил помочь.

Sami yardım teklif etti.

Сами был ранен.

Sami yaralandı.

Сами любил танцевать.

Sami dans etmeyi seviyordu.

Сами совершил самоубийство.

Sami intihar etti.

Сами бросал вещи.

Sami eşyaları attı.

Сами ждал приговора.

- Sami kararı bekliyordu.
- Sami karar için bekliyordu.

Сами был безжалостен.

- Sami kalpsizdir.
- Sami yüreksizdir.

Сами отправился домой.

Sami eve gitmek için ayrıldı.

Сами обманул Лейлу.

Sami, Leyla'yı dolandırdı.

Сами это любит.

Sami onu beğenir.

Сами принимал душ.

Sami duş alıyordu.

Сами - племянник Лейлы.

Sami Leyla'nın yeğeni.

Сами Бекир - президент.

Sami Bekir başkandır.

Сами принял снотворное.

Sami uyku hapları aldı.

Сами оставил ислам.

Sami İslam'ı terk etti.

Сами был умным.

Sami akıllıydı.

- Сами забрал свою собаку обратно.
- Сами вернул свою собаку.

Sami köpeğini geri aldı.

- Ты сам виноват.
- Сам виноват.
- Сами виноваты.
- Вы сами виноваты.

Sadece kendini suçlamak zorundasın.

- Мы можем сделать это сами.
- Мы сами можем это сделать.

Bunu kendimiz yapabiliriz.

- Сами подарил Лейле свой компьютер.
- Сами отдал Лейле свой компьютер.

- Sami, bilgisayarını Leyla'ya verdi.
- Sami'nin bir bilgisayarı vardı ve onu Leyla'ya verdi.
- Sami kendi bilgisayarını Leyla'ya verdi.

- Сами признался, что сделал это.
- Сами признал, что сделал это.

Sami bunu yaptığını itiraf etti.

- Сами пришёл за своей дозой.
- Сами пришёл получить свою дозу.

Sami uyuşturucusunu almaya geldi.

Вы сами это сделали?

Bunu tek başına mı yaptın?

Мы сами это сделаем.

Bunu kendimiz yapacağız.

- Посудите сами.
- Сам посуди.

- Kendin bak.
- Kendin karar ver.
- Kendini yargıla.

Они сами по себе.

Kendi başlarınalar.

Давайте сделаем это сами.

Biz bunu kendimiz yapalım.

Мы сами украсили комнату.

Biz odayı kendimiz donattık.

Сами хотел отомстить Лайле.

Sami Layla'dan intikam almak istedi.

Сами женился на Лейле.

Sami, Leyla ile evlendi.

Я Лейла, жена Сами.

Ben Leyla, Sami'nin karısı.

Сами, где ты был?

Neredeydin, Sami?

Сами украл лодку Лейлы.

Sami, Leyla'nın kayığını çaldı.

Сами приехал на выходные.

Sami hafta sonu için geldi.

Сами был проинструктирован полицией.

Sami polis tarafından bilgilendirildi.

Сами не хотел идти.

- Sami ayrılmak istemedi.
- Sami ayrılmak istemiyordu.

Сами сделал поспешный вывод.

Sami aceleci bir sonuca vardı.

Сами достиг своей цели.

- Sami hedefine ulaştı.
- Sami amacına ulaştı.

Сами пейте эту гадость.

Bu iğrenç şeyi kendiniz için.

Сами ешьте эту гадость.

Bu iğrenç şeyi kendiniz yiyin.

Сами был компьютерным программистом.

Sami bir bilgisayar programcısıydı.

Сами поджёг тело Лейлы.

Sami, Leyla'nın cesedini ateşe verdi.

Сами не очень хорошо.

Sami pek iyi değil.

Сами ждал звонка Лейлы.

- Sami, Leyla'nın çağrısını bekledi.
- Sami, Leyla'nın aramasını bekledi.

Сами говорит по-арабски.

Sami Arapça konuşur.

Сами отправился в Египет.

Sami, Mısır'a gitti.

Сами этого не заслуживает.

Sami onu hak etmiyor.

Сами принимал много лекарств.

Sami birçok ilaç kullanıyordu.

Сами попытался оживить Лайлу.

Sami, Leyla'yı hayata döndürmeye çalıştı.

Сами пытался оседлать волну.

Sami bir dalga yakalamaya çalışıyordu.

Сами кричит на Лейлу.

Sami, Leyla'ya bağırıyor.

Сами занял шестьдесят долларов.

Sami altmış dolar ödünç aldı.

Сами узнал голос Лейлы.

Sami, Leyla'nın sesini tanıdı.

Сами опознал Лейлу Бакир.

Sami, Leyla Bekir'i teşhis etti.

Сами направлялся на север.

Sami kuzeye yöneldi.

Допрос Сами закончился немедленно.

Sami'nin sorgusu hemen sona erdi.

У Сами были неприятности.

Sami'nin başı dertte idi.

Сами был необыкновенным ребёнком.

Sami olağanüstü bir çocuktu.

Сами лихорадочно махал фонариком.

Sami çılgınca bir el feneri sallıyordu.

Сами ответил на вопрос.

Sami soruyu yanıtladı.

Сами принял несколько таблеток.

Sami bazı haplar aldı.

Сами пытался убить меня.

Sami beni öldürmeye çalıştı.

Сами услышал голос Лейлы.

- Sami, Leyla'nın sesini duydu.
- Sami, Leyla'nın sesini işitti.

Сами говорил с Лейлой.

Sami, Leyla ile konuşuyordu.