Examples of using "проходить" in a sentence and their turkish translations:
Baş ağrım geçmeye başlıyor.
Konser nerede olacak?
Başımın ağrısı geçmeye başlıyor.
veya en ucuz kanser tedavisini istemez.
- Filmlerde, hayaletler duvarların üzerinden yürüyebilir.
- Filmlerde, hayaletler duvarların içinden geçebilir.
Düğün bir 17.yüzyıl kilisesinde düzenlenecek.
aynen bu şekilde elinizin içinden geçebiliyor.
Fakat kuru ve sıcak havalarda sanki kilometrelerce sürerdi.
Tom toplantının ne zaman olacağını bana söyleyen kişi.
Her gün en azından beş kilometre yürümeye çalışıyorum.
uzlaşmazlığı hatırlayacaklar
Tom Mary'ye çoktan seçmeli testleri nasıl geçeği konusunda biraz tavsiye verdi.
Neler yaşadığını hayal edemiyorum.