Examples of using "видно" in a sentence and their turkish translations:
- Görebiliyor musun?
- Görebilir misin?
- Görebiliyor musun?
- Görebilir misin?
Beni görebiliyor musun?
Herkes görebilir mi?
Onlar bunu göremez.
Bir şey görebiliyor musun?
Beni oradan görebiliyor musun?
Bakın, bir yol görünüyor!
Tom bizi görebilir mi?
Herkesi görebiliyorum.
Tom bizi görebilir.
Başka bir şey görebiliyor musun?
Buradan Fuji Dağı'nı göremezsiniz.
Bir şey göremiyoruz.
Buradan Fuji Dağı görülebilir.
- Onlar beni göremiyor.
- Onlar beni göremezler.
Tom hiçbir yerde görülmedi.
Tom gözden uzaktı.
Görünürde hâlâ bir son yok.
Onu göremedim.
Kimse görülmedi.
Bahçe dışarıdan görülemez.
Onlar onu göremez.
Onlar onu göremez.
- Okyanusu buradan görebiliyorum.
- Buradan okyanusu görebiliyorum.
Dağın tepesini göremiyorduk.
Onlar seni göremezler.
Bizim gözlerimiz görmekte zorluk çeker.
az görülmesinin sebebi de budur aslında
Türk müslümanları dışında görülmez
Gökyüzünde bir sürü yıldız görebilirsin.
- Görünürde kimse yoktu.
- İn cin top oynuyordu.
- Tek bir Allah'ın kulu yoktu.
- Kimsecikler yoktu.
- Etrafta hiç kimseler yoktu.
Benim evimi buradan göremezsin.
Tom görünürde hiçbir yerde değildi.
O görünürde yoktu.
Tom'un burada bir yabancı olduğunu anlamak kolay.
Tom'un ağladığını söyleyebilirim.
Bir şey göremedim.
Görünürde hiç bulut yoktu.
Tom bir şey göremedi.
Tom kimseyi göremedi.
Ateşin parıltısını millerce görebildiniz.
Bir ağaç bir ormanı saklar.
Bir yıldız görünmüyordu.
Sen ağaçların arkasındaki ormanı göremiyorsun.
Bu kilometrelerce öteden görülür.
Yakında güneş aylarca yükselmeyecek.
Su dışında hiçbir şey görünmüyordu.
Gökyüzünde çok sayıda yıldız görünüyordu.
Bugün Fuji Dağı'nı net olarak görebiliriz.
Göremiyorum.
Caddede kimse görülmedi.
Onlar bizi görebiliyor mu?
Onun ne olduğunu buradan göremiyorum.
Karanlıkta insan net görünmez.
Bu ışıkta göremiyorum.
Onun incindiğini söyleyebilirim.
Yatak odası penceremden dağlar görebiliyorum.
- Gökyüzünde tek bir yıldız görülemez.
- Gökyüzünde tek bir yıldız bile görülemedi.
- Gökyüzünde tek bir yıldız görülemez.
- Gökyüzünde tek bir yıldız bile görülemedi.
Yüzün kabul etmediğini söylüyor.
Onları görebiliyor musun?
- Seni göremiyorum.
- Sizi göremiyorum.
Hâlâ beni görebiliyor musun?
Işığı aç. Hiçbir şey göremiyorum.
Henüz bir işaret yok. Anlaşıldı! Aramaya devam edin.
Gerçek, ay gibidir, bunun yalnızca bir tarafını görebilirsiniz.
Açıkça sen Tom'a kızgınsın.
Çocuklar görülmelidir ve duyulmamalıdır.
O kadar sisli ki hiçbir şey göremiyorum.
O, çocukları için sıcak duygusal yakınlık gösteriyor.
Göremiyorum!
Yoğun sisten dolayı hiçbir şey görülemiyordu.
Onu güçlükle görüyorum.
farenin normal beyin fonksiyonuna döndüğünü
ama 1500 metre yukarıdan bakarsanız bu SOS'i görürsünüz.
Henüz Bear'dan iz yok. Anlaşıldı. Aramaya devam edin.
Bakın, görebilirsiniz. Burası daha önce işaretlediğim yol.
aynen bu şekilde elinizin içinden geçebiliyor.
Termal görüntüleme avının taze olduğunu gösteriyor.
Hava kararınca şehirlerin nasıl baskın çıktığı açıkça görülebiliyor.
Dollar Street sitesinde gezinirken göreceğiniz şey bu.
Bu siste yol işaretlerini göremiyorum.
Hiç kimse görünürde değil.
Hiçbir yıldız o gece görülmedi.
Açıkça Tom için duyguların var.
Onun yüzü rahatsız olduğunu gösteriyordu.
Kardan dolayı hiçbir şey göremedim.
Bir kediyle hiç uyumadığını görüyorum.
Görebildiğim kadarıyla her şey karla örtülüydü.
- Ben bir şey göremiyorum.
- Hiçbir şey göremiyorum!
Onları göremeyiz.
Onları göremem.
- Seni güçlükle görebiliyorum.
- Seni zar zor görebiliyorum.
Neden tüm yayılma bölgesi boyunca dağıldığını görmüyoruz?
Tomografi sonucuma göre 20'nin üzerinde kötü huylu tümör,