Examples of using "предупреждать" in a sentence and their turkish translations:
- Sen tekrar uyarmak zorunda değilim.
- Seni tekrar uyarmak zorunda kalmak istemiyorum.
Onları uyaracak mısın?
Onu uyaracak mısın?
Onu uyaracak mısın?
Yunanlılar virgülü icat ettiler, edebiyatları için değil, oyuncuları için, onları yaklaşan uzun bir cümleye hazırlamak için derin bir nefes almaya ikna etmek; bu nedenle virgül, duraklama noktasını temsil eder.