Examples of using "длинной" in a sentence and their turkish translations:
Köprü yaklaşık bir mil uzunluğunda.
Hele ki yüksek çalıların arasında. Yolu yarıladılar.
en uzun süre ayakta kalan ibadethane özelliğini korumakla beraber
Gece uzundu.
Biz bu uzun sokakta yaşıyoruz.
Bilet kuyruğu inanılmaz uzun.
- Uzun sakallı o Alman'ı tanıyorum.
- Uzun sakallı o Alman'ı biliyorum.
- O uzun sakallı Alman'ı tanıyorum.
- O uzun sakallı Alman'ı biliyorum.
Uzun kuraklık döneminde birçok ağaç kurudu.
Bir filozofun uzun, beyaz bir sakalı yoksa ben ona güvenmem.
Sibirya Demiryolu, dünyadaki bir defada en uzun ve en iyi bilinen demiryoludur.
Yunanlılar virgülü icat ettiler, edebiyatları için değil, oyuncuları için, onları yaklaşan uzun bir cümleye hazırlamak için derin bir nefes almaya ikna etmek; bu nedenle virgül, duraklama noktasını temsil eder.
Severn Nehri sadece 354 km'dir, ancak İngiltere'deki en uzun nehirdir.