Examples of using "поставила" in a sentence and their turkish translations:
Hemşire bana bir iğne yaptı.
O, tavuğu fırına koydu.
Mary hindiyi fırına koydu.
Annem rafa büyük bir vazo koydu.
Ne kadar teklif ettin?
Tom, Mary'nin valizlerini nereye koyduğunu biliyordu.
Arkadaşlarımın önünde beni utandırdı.
Tom, Mary'nin valizlerini nereye koyduğunu bilmiyordu.
Tom, Mary'nin valizlerini nereye koyduğunu bilmiyor.
Mary köşeli bir masanın üzerine kadehlerle dolu bir tepsi koydu.,
Tepsiyi 10 dakika için fırına koydu.
Tom annesinin masaya koyduğunu yemeyi reddetti.
Büyükannem on çocuk büyüttü.
Tepsiyi masaya koydum.
Kocası onun onun önüne koyduğu her şeyi yer.
Mary dolaptan ütü masasını çıkardı ve onu açtı, pencerenin yanına yerleştirdi.
Sandalyeleri arka arkaya koydun.