Examples of using "положение" in a sentence and their turkish translations:
Durumun umutsuz değil.
Durum umutsuz.
Durum önemli.
- İşler iyiye gidiyor.
- İşler yoluna giriyor.
Durum umutsuz görünüyor.
Tom günü kurtardı.
Durum umutsuz oldu.
Durum ne kadar tehlikeli?
Durumum umutsuz.
Durum hala kritik.
hastaneler genelde bizi daha hasta yapıyor.
Tehlikeli şekilde soğuğa maruz kalıyor.
Durum ümitsizdir.
Durum ciddi.
Acil bir durum bildiriyorum.
Medeni durumun nedir?
Durum daha da kötüleşti.
O durum değişiyor.
Durum düzeldi mi?
Durumumuz kritikleşti.
Tom ne kadar zengin?
Ülkenin ekonomik durumu kötüleşti.
Şartlar iyileşti.
Şartlar gittikçe kötüleşmeye devam ediyor.
Bu üzücü bir durumdur.
Medeni hâlim: Dul.
Beni zor duruma sokuyorsun.
O çok kıskanılacak bir konuma sahiptir.
Bugünkü durumundan memnundur.
Tom zor durumda bırakıldı.
- Durum düşündüğümüzden daha kötüydü.
- Durum düşündüğümüzden daha kötü.
Durumumu kimse umursamıyor.
ABD hükûmeti acil durum ilan etti.
ve bunu dikey pozisyona getirip
Mümkün olan en yüksek askeri otoriteyi
Gol ofsayttı.
Sen aptal görünmeme neden oldun.
Tom durumu çok az sözlerle özetledi.
Tom ansızın zor durumda bırakıldı.
O, durumu kurtardı.
Şartlar dayanılmazdı.
Durum gelişiyor.
Durum çok karmaşık.
Durumum değişti.
Durum çok kötü.
Buradaki şeylerin görüntüsünü sevmiyorum.
Durum ümitsizdi.
Şartlar değişti.
Biz durumu düzelttik.
Bu durum umutsuz görünüyordu.
Durum istikrarlıdır.
Böyle bir duruma göz yummayacağım.
- Durumu kurtarmak için çabalarım yeterli olmadı.
- Mevzuyu idare etmek için yaptığım deneme başarısız oldu.
Beni mahcup ediyorsun.
- Durumun düzeleceğini düşünüyor musun?
- Sence işler iyiye gidecek mi?
O kadar da çaresiz değilim.
Seni sıkboğaz etmiyeceğim.
mahkemeye çıktıklarında çok kötü hissediyorlar.
Son 5 yıl içinde işler erdoğan için ekşimeye başladı
Bunu yaparsan kendini alay konusu edersin.
Seni rahatsız etmek istemiyordum.
Arkadaşlarımın önünde beni utandırdı.
Ne yazık ki durum çok ciddi.
Ekonominin gelişeceğine dair önemli bir iyimserlik var.
Arkadaşlarının önünde seni utandırmak istemedim.
Arkadaşlarının önünde seni utandırmak istemiyorum.
Lütfen durumumu anla.
Biz Tom'u utandırıyoruz.
İngiliz Yurtdışı Sefer Kuvveti, Dunkirk'te zor durumda bırakıldı.
Tamam, indirdik. Pozisyonu koruyun. Onu çözüyor.
düzenekten çıkan her bilyenin pozisyon ve açısını kaydedebiliriz.
ve anne karnındaki gibi cenin pozisyonu almalıyız
Her dakika durum kötüleşiyordu.
Durum zordu ama Liisa, Markku'nun sıkıntıdan kurtulmasına yardımcı oldu.
Kendini rezil ediyorsun.
Durum düşündüğümden de kötü.
Evdeki durum her geçen gün daha dayanılmaz hale geliyor.
Durum bizim sandığımızdan daha kötü.
Durumun daha da kötüye gitmemesini umalım.
Afganistan'daki durum, Amerika'nın hedeflerini ve birlikte çalışmamız gerektiğini gösteriyor.
Az önce de söylemiştim ailesinin maddi durumu iyi değil çünkü
Mali durum haftadan haftaya gittikçe kötüleşiyor.
Gezegenimiz çevresinde yörüngedeki uydular tüm dünyadaki küçük alıcı birimlerine,
Ben bu daireyi seviyorum. Yer iyi ve ayrıca, kira çok yüksek değil.