Examples of using "поймут" in a sentence and their turkish translations:
Onlar anlayacak.
Bizi anlayacaklar.
Anlamayacaklardır.
Onlar bunu anlayacaklar.
Onların anlayacaklarını düşünüyorum.
Bazı insanlar asla anlamayacak.
iş arkadaşlarınız üzgün olduğunuzu anlayacaklardır.
Virüsün önemini anlasınlar
Etrafımızdaki insanlar ne söylediğimizi anlayamayacakları için birbirimizle Fransızca konuştuk.