Examples of using "позволил" in a sentence and their turkish translations:
Tom tutuklunun kaçmasına izin verdi.
Ben onların konuşmasına izin verdim.
Tom, Mary'yi yüzdürdü.
Tom gitmemize izin verdi.
Tom gitmeme izin vermezdi.
Tom Mary'nin onun telefonunu kullanmasına izin verdi.
Tom, Mary'nin gitmesine izin vermezdi.
Tom Mary'nin gitmesine izin vermedi.
Tom onun olmasına izin vermezdi.
Ben buna izin vermedim.
Tom Mary'nin konuşmasına izin verdi.
Onların bunu yapmasına izin verdim.
- John' un girmesini kabul etti.
- O, dün John'un girmesine izin verdi.
Tom Mary'nin içeri girmesine izin vermezdi.
Tom hesabı Mary'ye ödetti.
- Tom, Mary'ye gerçeği bildirdi.
- Tom Mary'nin gerçeği bilmesine izin verdi.
Tom'un bunu yapmasına izin verdim.
Tom, Mary'nin onu yapmasına izin verdi.
Onu yapmana asla izin vermezdim.
Onun olmasına izin vermezdim.
Tom ona asla izin vermez.
Tom Mary'nin kendisini öpmesine izin vermedi.
Tom, polisin evini araştırmasına izin verdi.
Tom Mary'ye eve erken gitmesi için izin verdi.
Ona asla izin vermezdim.
Tom, Mary ile kalmama izin verdi.
Tom konuşmama izin vermezdi.
Tom ödememe izin vermez.
Tom ona asla izin vermezdi.
Bunu yapmana asla izin vermem.
Öğretmen okuldan erken ayrılmama izin verdi.
Ofisinde çalışmam için bana izin verdi.
Tom akşam yemeği için ödememe izin vermedi.
- Evimle ilgilenme işini Tom'a bıraktım.
- Evimi Tom'a tahsis ettim.
Tom bunun olmasına izin verdi.
Tom ona yardım etmeme izin vermedi.
Tom onu yapmamıza izin vermez.
Tom Mary'nin gitmesine izin verdi.
Tom onun olmasına asla izin vermezdi.
Tom ona yardım etmemize izin vermedi.
Tom bunu yapmamıza izin vermezdi.
Tom Mary'ye yardım etmemize izin vermezdi.
O, arabasını sürmeme izin vermezdi.
Tom'un onu yapmasına asla izin vermezdim.
Tom Mary'nin resimlerine bakmasına izin vermedi.
Tom bana izin verirse yaparım.
Tom'un onu yapmasına izin vereceğimi sanmıyorum.
Tom, Mary'nin içeri girmesine izin verdi.
Beni yakalamana izin verdim.
Tom'un kazanmasına izin verdim.
Öğretmen çocuğu eve gönderdi.
Babam üniversiteye devam etmeme izin vermezdi.
Babaları yalnız sinemaya gitmelerine izin vermedi.
Doktor maratona katılmama izin vermedi.
Tom arabasını sürmeme asla izin vermedi.
Babam onu yapmama asla izin vermezdi.
Tom kızı ile çıkmama izin vermedi.
Kalmamıza izin verdiğiniz için teşekkürler.
Tom buna izin vermezdi.
Onun gitmesine izin veriyorum.
Sana bir şey olmasına asla izin vermedim.
Babam onunla evlenmeme izin vermedi.
Tom gitmeme izin vermedi.
Buna asla izin vermezdim.
Keşke Tom'un bunu yapmasına izin vermeseydim.
Araba sürmek isterdim ama Tom bana izin vermezdi.
Tom ödememe izin vermezdi.
Tom buna asla izin vermezdi.
- Neden Tom'un onu yapmasına izin verdin?
- Tom'un onu yapmasına neden izin verdin?
Onu yapman için sana kim izin verdi.
Bunu yapmana izin vermezdim.
Tom arabasını sürmesi için Mary'ye izin verdi.
O bana daktilosunu kullanmama izin verdi.
Tom onu yapmama izin vermezdi.
- Neden Tom'un onu yapmasına izin vermedin?
- Neden sadece Tom'un onu yapmasına izin vermedin?
Seninle kalmama izin verdiğin için teşekkürler.
Tom, Mary'nin faturayı ödemesine izin vermedi.
Tom odasına girmeme izin vermedi.
Restoran sahibi tüm köpeklerini beslemesi için onun masa kırıntılarını eve götürmesine izin verdi.
Babası onun sinemaya yalnız gitmesine izin vermedi.
Tom'un bunu yapmasına izin verdiğime inanamıyorum.
Tom beni öpmeye çalıştı ama ona izin vermedim.
Öğretmen eve erken gitmek için bana izin verdi.
Ben kazanmana izin vermezdim.
Kazanmana izin verdim.
Babam onunla evlenmeme izin vermedi.
Tom'un ölmesine asla izin vermeyeceğini biliyordum.