Examples of using "пожертвовать" in a sentence and their turkish translations:
Tom gözden çıkarılabilir.
- Para bağışlamak istiyor.
- Para bağışında bulunmak istiyor.
Tom cesedini tıp bilimine bağışlamaya karar verdi.
Tom Mary'yi biraz para bağışlamaya ikna etti.
Tom'un biraz para bağışlaması için uğraşıyorum.
Sanırım Tom'u biraz para bağışlaması için ikna ettim.
Tom senin için her şeyi feda etmeye hazır.
Bilim ödülünü kazanan ödül parasını hayır kuruluşuna vermeye karar verdi.
Tom hayırseverlik yapmak için sorulmasını sevmez
- Para bağışlamak istiyorsun, değil mi?
- Para bağışlamak istiyorsunuz, değil mi?
İnanmadığım bir şey için kendimi nasıl feda edebilirim?