Examples of using "остаток" in a sentence and their turkish translations:
kalan ise ısıya dönüştürülüyor,
Günün geri kalan kısmında uyudum.
Artanını ona bıraktım ve dışarı çıktım.
Yolun geri kalanında bensiz gitmek zorundasın.
Hayatının geri kalanını yalnız geçirmek ister misin?
Gecenin geri kalanını onun yanında geçirdim.
Gecenin geri kalanını onunla geçirdim.
Tom gecenin geri kalanını Mary'yi düşünerek geçirdi.
Hayatının geri kalan kısmını hapishanede geçirmeyi gerçekten istiyor musun?
Büyükbabam hayatının geriye kalan kısmını sakin bir şekilde yaşamak istiyor.
O, hayatının geri kalanını onunla harcamak istedi.
Tom hayatının geri kalanını hapishanede geçirecek.
veya kiminle yaşlanacağına karar vermek gibi önemli
Tom ve Mary yaşamlarının geri kalanını birlikte geçirmek istediler.
Gerçekten hayatının geri kalanını onunla geçirmek istiyor musun?
General emekli olduktan sonra hayatının geri kalanını barış içinde yaşadı.
Tom hayatının geri kalanını Tom'la geçirmek istiyor.
Tom hayatının geri kalanını hapishanede geçirmek istemiyor.
Ayın birine kadar bakiyeyi havale edemeyeceğim.
Tom Avustralya'ya gitti ve hayatının geriye kalan kısmında orada kaldı.
Hayatımın kalanını seninle geçirmek istiyorum.
Burası hayatımın geri kalanında yaşamak istediğim yer.
Hayatımın geri kalanını pişman olarak geçirmek istemiyorum.
Bana hesabımın bakiyesini söyleyebilir misiniz?
Hayatımın geriye kalan kısmını birlikte geçirmek istediğim herhangi biriyle henüz tanışmadım.
Hala hayatının geri kalanını geçirmek istediğin kişinin ben olduğumu düşünüyor musun?
Hayatının geriye kalanını terk edilmiş bir adada geçirmek zorunda olsan, onu kiminle geçirirsin?
Yaşamının geri kalanını onunla geçirmek istiyor musun?
Tom hayatının geri kalanını Amerika'da geçirmek istedi.
Hayatımın geri kalanını seninle birlikte geçirmek istiyorum.
Paranın geriye kalanını harcayın.