Examples of using "одном" in a sentence and their turkish translations:
Her ikimiz de aynı sınıftayız.
Bir konuda haklıydın.
Biz aynı otobüsteydik.
birde üzerine bunu hesapla
Sen bir şey hakkında haklısın.
Biz aynı sınıftayız.
Erkekler yalnızca tek şey hakkında düşünür.
Bronş ağacından dallanan,
Aklına gelen tek bir şey vardı.
bunlar aynı üniversite de okudu
Herkes aynı dilde gülümser.
Hepimiz aynı durumdayız.
Bir metre yüz santimetredir.
Tom bir şey hakkında haklıydı.
Ben kitabı tek seferde okudum.
İkimiz de aynı sınıftayız.
Bahsetmediğim bir şey var.
Bahsetmeyi unuttuğum bir şey var.
Bir saatte altmış dakika vardır.
Aynı saat dilimindeyiz.
Tom Mary'nin yaptığı gibi aynı apartmanda yaşıyor.
Bir koşulla sana yardım edeceğim.
tüm selfilerimiz hepsi bir yerde;
Bu, tek yerde kalarak yapılır.
Mary ve ben aynı sınıftayız.
Hepimiz aynı yurtta yaşıyoruz.
- Birçok insan sadece bir dil konuşuyor.
- Birçok insan yalnızca bir dil konuşuyor.
- Tom'un pantolonunda karıncalar var.
- Tom'un kıçında kurt var.
O sadece bir dil konuşur.
O, benim sınıfımda.
Tom koltuklardan birisinde oturuyor.
Onu bir dergide gördüm.
Hepimiz aynı otobüsteydik.
Erkek kardeşim ve ben aynı sınıftayız.
Tom ve Mary aynı sınıfta mı?
Tom ve ben tesadüfen aynı trendeydik.
Şuna bakın ama sadece tek bir istikamette böyle oluyor.
Bir tek açıklamada mı kalmıştı bu olay
O sadece üzerine bir havlu duştan çıktı.
Tek bir pakette hem bir telefon hem de bir internet erişimi alın!
Sally ve ben aynı ofiste çalışıyoruz.
Tom ve ben aynı trendeydik.
Bir konuda seninle hemfikirim.
Biz işe gitmek için aynı otobüse bineriz.
Kabul ediyorum, ama sadece tek bir şartla.
Tom ve ben aynı ofiste çalışıyoruz.
Tom benimle aynı otobüsteydi.
Tom benim binada yaşıyor.
Tom ve Mary aynı büroda çalışıyorlar.
Paranızın tümünü bir cepte tutmayın.
Bu ağacın tepesi çitle aynı yükseklikte.
Tom üzerinde sadece bir havlu ile banyodan çıktı.
Tom ve Mary aynı evde yaşıyorlar.
Tom ve Mary aynı sınıftaydı.
Tom ve Mary aynı apartmanda yaşıyorlar.
Biz tesadüfen aynı trendeydik.
Onunla ben aynı sınıftayız.
Bir yerde hiç bu kadar çok insan görmedim.
- Bu yerlerden hiçbirine gitmedim.
- Bu yerlerden hiçbirinde bulunmadım.
Biz aynı seviyedeyiz.
2005'de bir tıp dergisinde
Ama tek bir tanesi bir milyon incir üretebilir.
senin çocuklarının görüntüleri bir yerde paylaşılacakmış!
- Senden bir iyilik daha istemem gerekiyor.
- Senden bir iyilik daha istiyorum.
Tesadüfen aynı otobüse bindik.
Aynı kişiden mi söz ediyoruz?
Aynı Tom hakkında mı konuşuyoruz?
Hiçbir motosikletçi kask giymiyordu.
Bu çanta herhangi bir mağazada mevcut değildir.
Bir çantada yulaf, diğerlerinde fındık var.
Tom ve ben aynı sınıftaydık.
Onlar her zaman aynı şeyler hakkında konuşurlar.
- Aynı şeyden bahsetmiyoruz.
- Aynı şey hakkında konuşmuyoruz.
Fakat inanılmaz duyuları tek bir göreve odaklıdır. Leşçillik.
İki aile aynı evde yaşamaktadır.
- Bir kilometrede kaç tane metre var?
- Bir kilometrede kaç metre vardır?
Yüz sent bir dolar yapar.
Tom ve Mary aynı otobüste birlikte okula giderler.
Sana hiç söylemediğim tek şey var: Ben bir süper varlığım.
Ben bir yabancıyla otel odasını paylaşmak istemiyorum.
Jüpiter'in uydularından biri olan İo, üzerinde aktif volkanlara sahiptir.
Biz Tom ile hemşehriyiz. Aynı şehirde doğduk.
Bir yerde çok fazla kitap görmemiştim.
Tom, kasabada en popüler restoranlarından birinde çalışıyor.
Onunla ben aynı sınıftayız.
Aynı kişi hakkında konuştuğumuzdan emin misin?
Sınıfta diğerlerinden biraz daha büyük bir çocuk vardı,
CA: Reed, bir başka tutkundan bahsetmek istiyorum.
Ama bugün bir bulgu üzerine odaklanmak istiyorum:
bir tek filminde ağlattı bir de 2000 yılında
Bu durumda bütün gölgelerin aynı yönde olması gerekiyordu
Biz sadece farklı sözcüklerle, aynı şey hakkında konuşuyoruz.
Tom ve Mary'nin ikisi de aynı süpermarkette çalışıyorlar.
Sadece bir bavula koyabileceğin şeyleri al.
Bir yerde hoşnutsuz olan nadiren bir başkasında mutlu olur.
Tom ve ben aynı sınıftayız.