Examples of using "автобусе" in a sentence and their turkish translations:
Bir otobüse bin.
Otobüse bin.
Haydi otobüsle gidelim.
Haydi otobüse binelim.
- Otobüsle gitmek daha ucuzdur.
- Otobüse binmek daha ucuzdur.
Otobüse binelim.
Otobüste yemek yedim.
Ben otobüste uyudum.
Tom otobüste uyudu.
Tom otobüste.
Otobüse binmek zorunda mıyız?
- Her zaman otobüse binerim.
- Ben her zaman otobüse binerim.
Tom otobüse binecek.
Eve otobüsle mi gideceksin?
Biz aynı otobüsteydik.
Şemsiyesini otobüste bıraktı.
Eve otobüsle geldim.
Bir sonraki otobüs ile geliyorum.
Otobüsle gitmek daha ucuzdur.
O, otobüsle seyahat etti.
Öğle yemeğini otobüste yeriz.
Otobüste ne oldu?
O, otobüste uyuyakaldı.
Tom otobüste uyuyakaldı.
Tom otobüsle geldi.
Otobüsteydim.
Otobüsle geldim.
Tom otobüsteydi.
Otobüsle geleceğim.
Otobüste 30 kişi var.
Tom diğer otobüste.
O, otobüsle mi geliyor?
Otobüsle gidiyorum.
Otobüste ayakta durmaktan nefret ediyorum.
Otobüs klimalıdır.
Yayan mı yoksa otobüsle mi gideceksin?
Tom şemsiyesini otobüste bıraktı.
Şemsiyesini otobüste bırakmış olabilir.
Şemsiyeni otobüste bıraktım.
Boston'a otobüsle mi geldin?
- Otobüsle köye ulaşabilirsin.
- Köye otobüsle ulaşabilirsiniz.
- Köye otobüsle ulaşabilirsin.
O, şemsiyesini otobüste bıraktı.
Otobüste cüzdanımı çaldırdım.
Sen hiç otobüste kustun mu?
Ben otobüsle işe giderim.
Otobüsle Boston'a gittik.
Şemsiyemi otobüste unutabilirdim.
Otobüsteyken her zaman önde otururum.
Otobüste Tom'a rastladım.
Tom'a hangi otobüse bineceğini söyle.
Boston'a otobüsle mi gidiyorsun?
Yaşlı bir adam otobüste yanıma oturdu.
Otobüsle gitsen iyi olur.
Otobüs ücreti nedir?
Evrak çantamı otobüste bıraktım.
Otobüste elli tane yolcu vardı.
Otobüsle oraya gitmek ne kadar sürer?
Bir sonraki otobüse bineceğim.
Eve otobüsle mi gidiyorsunuz?
Şapkamı otobüste kaybettim.
Otobüs neredeyse boştu.
- Otobüse binmeyeceğim.
- Otobüse binmiyorum.
O, şemsiyeyi otobüste unuttu.
Biz her zaman otobüse bineriz.
Otobüste konuşabiliriz.
- Otobüste cüzdanımı çaldırdım.
- Cüzdanım otobüste çalındı.
Hepimiz otobüsteydik.
Tom o otobüsteydi.
Tom, şemsiyeyi otobüste bıraktı.
Otobüste hava çok sıcaktı.
Otobüste bilet ücreti ne kadar?
Kate otobüsle eve geldi.
Tom eve otobüsle geldi.
Otobüste çok yolcu yoktu.
Tom otobüsle seyahat etmeyi sever.
O otobüsteydim.
Fadıl bir halk otobüsüne bindi.
Hayır, Linda otobüse binecek.
Fazıl, Leyla ile otobüste karşılaştı.
Şemsiyesini otobüste bıraktı.
Otobüsün içi çok sıcaktı.
Tom da otobüsteydi.
Otobüste bir sürü insan vardı.
Tom otobüse binebilir.
Otobüste otuz yolcu vardı.
Tom, şemsiyeyi otobüste bıraktı.
Otobüsle mi yoksa araba ile mi gidiyorsun?
Otobüste eski bir arkadaşa rastladım.
- Yayan mı gideceksin yoksa otobüsle mi?
- Yürüyerek mi gideceksin yoksa otobüsle mi?
Ben okula otobüsle gitmem.
Londra'ya kadar otobüsle gittim.
- Okula genellikle otobüsle giderim.
- Normalde okul için otobüse binerim.
Şemsiyemi bir otobüste bıraktım.
Yağmur yağdığında, otobüse biner.
Otobüs ile ne kadar sürer?