Examples of using "одежде" in a sentence and their turkish translations:
Tom giysileri ile uykuya daldı.
Tom elbise giyiyor.
Ben giysilerimle yattım.
Tom giysileriyle uyudu.
Bir insanı elbiseleri ile yargılamamalısın.
Bunlar kıyafetli porno.
Mary erkek giysisi giyiyordu.
Tom ne giydiği hakkında seçici.
O, giyinme tarzı hakkında dikkatsizdir.
O, o giysilerin içinde tuhaf görünüyor.
- Sen o kıyafetlerle iyi görünüyorsun.
- Sen o giysiler içinde iyi görünüyorsun.
Sen bu elbiseler içinde çok güzelsin.
Sen giysilerde iyi bir zevke sahipsin.
En iyi elbiselerimi giyiyordum.
Tom pahalı giysiler giymekten hoşlanır.
Kayıp olan çocuk giysileri ile tespit edildi.
- Eski elbiselerle gitmeye utandım.
- Eski elbiselerle gitmeye utanıyordum.
- Eski elbiselerle dışarı çıkmaya utandım.
Adamın yüzü değil özü güzel olsun.
John elbiseleri hakkında çok dikkatsiz.
Tom elbiseleriyle uyumuş gibi görünüyordu.
Tom pahalı giysiler giyiyor.
Bu kıyafetlerle çalışmaya gidemem.
Dün giydiğin aynı kıyafetleri giyiyorsun, değil mi?
Tom giysileri ile uyudu.
Batı kıyafetleri Japon kıyafetlerine göre daha rahattır.
Öyle giyinmiş yatarsan soğuk alırsın.
O, Japon giysilerin içinde daha iyi görünüyor.
Her zaman aynı kıyafetleri giyiyorsun.
Tom annesi tarafından yapılan kıyafetler giyer.
O giysilerini çıkarmadan suya atladı.