Examples of using "обещания" in a sentence and their turkish translations:
Bir insan sözünü tutmalı.
Sözlerini tut.
- Vaatler yeterli değil.
- Verilen sözler nafile.
Biz sözümüzü tutarız.
Sözler tutulmalıdır.
Bir söz çabucak unutulur.
Bir söz yeterli değil.
Verilen sözü tutmak lazım.
- Verilen sözü tutmamak hoş değil.
- Sözünde durmamak iyi bir şey değil.
Tom sözünü bozmadı.
Sözlerini yerine getirmelisin.
Asla sözünden dönme.
Bir insan sözlerini tutmalı.
Ben her zaman sözlerimi tutarım.
Ben sözlerimi tuttum.
Onlar sözlerini tutmadılar.
Bu sözleri daha önce duyduk.
Sözler tutulmamak için verilir.
O her zaman sözünü tutar.
Ben her zaman sözlerimi tuttum.
Tom sık sık sözünde durmaz.
Politikacılar sözlerini tutmalı.
- O sık sık sözünü tutmakta başarısın olur.
- O sık sık sözünü tutamaz.
Sözlerini tutmalısın.
- Tom genellikle sözünün tutar.
- Tom genellikle sözünü tutar.
- Tom genellikle sözüne sadıktır.
Mary sözünü tutmadı.
Verdiği sözleri unutmaya meyillidir.
Asla sözünden dönme.
Ben her zaman sözlerimi tutarım.
Tom sözünü tutmadı.
Biz sözlerimizi tutmaya çalışıyoruz.
Sözünü tutmayan insanlara güvenilemez.
Sözlerinden dönmemelisin.
Sözümüzden dönmemeliyiz.
Ben sözümü bozmak istemem.
O sık sık sözlerini tutmayı unutur.
O ona sözünü tutmasını tavsiye etti.
Bana yazma sözünü tutmadı.
Vaatlerde bulunan tek kişi ben değildim.
Tom asla sözünden dönmez.
Ona güvenebilirsin, o her zaman sözlerini tutar.
Ne olursa olsun ben sözümü bozmam.
Üzgünüm sözümü tutmadım.
Tom'un sözünü unutmadığından eminim.
Tom vaadinde durmaktadır.
Bir insan tutamayacağı sözler vermemeli.
Tutamayacağım sözler vermek istemiyorum.
Böyle bir söz vermedim.
Bildiğim kadarıyla, o, sözlerini tutan bir kişi.
Sözünü tutmadın.
Sözümü hatırlamıyor musun?
- O her zaman sözlerini tutar.
- O, sözlerini her zaman tutar.
Ben sözlerimi tutmaya çalışıyorum.
Sözümüzü unutmamalıyız.
O asla sözünden dönmeyecek.
Tutamayacağın sözler verme.
Ben böyle bir söz vermedim.
Sözümü tutmadığım için pişmanım.