Examples of using "нести" in a sentence and their turkish translations:
Bavullarını taşımana yardım edeceğim.
O çantayı taşımak zorunda kaldı.
Sadece sandıkların anahtarlarını taşımak için
bir şeyi taşıyabiliyorlar
Tom Mary'nin bavulunu taşımayı reddetti.
Birisi sorumlu tutulmak zorunda.
Bu, Tom'un taşıması için çok ağır.
Ben ona evrak çantasını taşıttım.
Valizi taşıması için onu zorladım.
Tom Mary'nin bavullarını taşımasına yardım etti.
Bu bavulu tek başıma taşıyamıyorum.
O, bana bagajını taşıttı.
O, bavul'u taşımak için yeterince güçlü.
Tom Mary'ye valizini taşıttı.
Ben bu taşı taşıyamam.
Tom üç valizi taşımak zorunda kaldı.
Tom'u üst kata götürmek zorunda kaldım.
Birisi aile için sorumluluk almak zorunda.
Bu bavulu taşımama yardım eder misiniz?
Sandıkların sadece anahtarlarını taşımak için 300 katır
Çanta taşınmayacak kadar çok ağırdı.
Saçmalama!
Bu kutu taşınacak kadar hafif.
peki neredeyse bütün canlılar virüs taşıyabiliyor, üretebiliyor iken
fakat eski mısırlıların kullandığı harç milyonlarca ton ağırlığı bile taşıyabiliyor
Çantayı sadece siz taşıyabilirsiniz.
Bu valizi taşıyamam. O çok ağır.
Çantayı taşımam için bana yardımcı oldu.
Beni bekleyebilir ve masayı taşımama yardım edebilirdi.
Bu ağır metal kutuları taşımak için yeterince güçlüyüm.
Üzgünüm, ben biraz sarhoşum, bu yüzden komik şeyler söylüyor olabilirim.
Savaşı'nın felaketle sonuçlanan sonunun da bir kısmını suçlamak zorundadır
Bu bavul benim taşıyamayacağım kadar çok ağır.
Çanta benim tek başıma taşıyamayacağım kadar çok ağırdı.
Bu uçak kaç tane füze taşıyabilir?
Ancak yolculuk için gerekli tüm malzemeleri, ekipmanı ve yakıtı taşıyacak kadar büyük bir uzay aracının
Benim eylemlerim için sorumlu olmayacağım.
Yaşama gücü yorulmadan zamanın geniş bir süreci için bir fiziksel veya zihinsel aktivite taşıma kapasitesidir. Sen sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürerek sağlıklı ve dengeli bir diyet tüketerek, eğitim tarafından yaşama gücünü artırabilirsin.
Eylemlerin için sorumlu olmalısın.