Examples of using "настоящего»" in a sentence and their turkish translations:
"Bugünün işini yarına bırakma."
Gerçek mutluluğun sırrı bu.
Senin gerçek adını bilmiyorum.
Sen asla gerçek bir elmas görmedin.
O yüzük gerçek altından mı yapılmıştır?
Bana gerçek ismini vermedi.
Gerçek adını bile bilmiyorum.
gerçek bir kahraman seyahatine çıkmışsınız demektir.
Onun gerçek adını bilmiyorum.
Onun gerçek adını bilmiyorum.
Hiç kimse onun gerçek adını bilmiyor.
Ben hiç gerçek bir fil görmemiştim.
- O bana gerçek bir dost oldu.
- Bana gerçek bir dost oldu.
Bu pancurlar gerçek ahşaptan yapılmazlar.
O ondan bir adam yaptı.
derste Antik Roma ile uğraşmak zorunda kalırdık.
Bana gerçek ismini vermedi.
O bana gerçek ismini vermedi.
Şimdiye kadar seni görmedim.
Tom'un gerçek adının ne olduğunu bile bilmiyorum.
Onun gerçek adını asla öğrenmedim.
Tom sonunda Mary'nin gerek fikrini ondan almayı başardı.
Müslümanlar Kuran'da sözü edilen firavunun gerçek adını bilmiyorlar.
bakın bu görüntüde şuanda gerçek bir lahitten çıkarılan bir mumya görüyorsunuz
İnternet'te hiçbir siteye gerçek adımı vermem.
Yeni bir araştırma, bugüne kadar bildiğimizi düşündüğümüz her şeyin yanlış olduğunu gösteriyor.
İsrail'deki "Kim milyoner olmak ister" yarışmasında şimdiye kadar yalnızca bir katılımcı bir milyon İsrail Şekeli kazanabildi.