Examples of using "поглощён" in a sentence and their turkish translations:
yok olacağını düşünmek beni dehşete düşürdü.
Tom tüm dikkatini işine verir.
O, araştırmasına dalmış.
Şehir orman tarafından geçildi.
O tamamen kitaba dalmıştı.
Terk edilmiş şehir, orman tarafından yutuldu.
- O tamamen kitabına gömülmüştü.
- O kendini tamamen kitabına vermişti.
Şehir orman tarafından geçildi ve gözden kayboldu.
Tom kitabına o kadar dalmıştı ki ön kapı zilini duymadı.
Dedektif romanlarını okumaya daldı.
Erkek kardeşim okumaya öylesine dalmıştı ki odaya girdiğimde beni fark etmedi.