Examples of using "класса" in a sentence and their turkish translations:
- Sınıftan çık.
- Sınıftan çıkın.
- Onlar ekonomik bir araba istediler.
- Onlar ekonomi sınıfı bir araba istediler.
dramatik bir biçimde değişti.
benzer arka planı olan çocuklar seçildi.
Tom sınıftan sıvıştı.
- O, sınıftan sıvıştı.
- Çaktırmadan sınıftan kaçtı.
Tom sınıftan koşarak çıktı.
O, sınıfının gururudur.
O, sınıftan sıvıştı.
beşinci sınıfların dışında duruyorum,
Biz sınıfımızı temizlemeyi bitirdik.
Öğretmen beni sınıftan kovdu.
O, sınıftan ne zaman ayrıldı?
Bizim sınıfın geri kalanı nerede?
Ben orta tabaka değilim.
Benim sınıfı terk etmem istendi.
Öğretmen onu sınıftan kovdu.
Öğretmen Tom'u sınıftan kovdu.
Komünist Parti, işçi sınıfının öncüsüdür.
Birinci sınıf bir bilet ne kadar?
Sınıftan ayrılan son kişi Tom'du.
Sınıf başkanı olmayı çok istiyordum.
Ben birinci sınıf bir kamara ayırmak istiyorum.
Tom sınıfın genel seviyesinin altındadır.
O, orta tabakadandır.
Motive edilmiş davranışlar iki genel kategoriye ayrılır:
bir anda kendinizi dersin ortasında bulabiliyorsunuz
Niçin sınıf toplantısına katılmadın?
Boston'a ikinci sınıf iki bilet, lütfen.
Mary 8.sınıftan beri Tom'a aşık.
O her zaman sınıfın zirvesindedir.
Altına bizim sınıftaki öğrencilerin adlarını yazdık.
Anaokulundan dördüncü sınıfa kadar,
Tom business class için ücretsiz bir yükseltme aldı.
ve değnekle sınıfta gezmeye bir ilgisi yoktu.
Mary, sınıfından Tom adındaki yakışıklı bir oğlana aşık.
Mary'nin sınıfındaki diğer kızlar onunla giysileri hakkında alay etti.
Fikrimi sınıfa anlatamadım.
Lütfen birinci sınıf bir otelde bana bir oda ayırın.
başlık parası mı dersin, sınıf ayrımı mı dersin
Tom o kadar zeki ki sınıfta kendini gösteriyor.
Orta sınıfım.
Öğretmen gerçekten üzgündü ve Johnny'yi sınıftan attı.
Sınıftaki hiçbir erkek çocuğu Bill kadar uzun değil.
kim ne yapsın Atatürk ilkokul 3-B sınıfı
Tom sınıftaki herhangi bir çocuk kadar çok çalışır.
- Sınıf birincisi oldu.
- Sınıf birincisi olarak mezuniyet konuşmasını yapan öğrenci oldu.
Zil çalıncaya kadar hiç kimsenin sınıfı terk etmesine izin verilmez.
"Titanic"te üç sınıfa ayrılmış 762 kamara vardı.
O uluslararası düzeyde bir bilim adamıdır.
Mike ve Tom aynı sınıftalar.
Tom sınıfındaki hiç kimseyi sevmez.