Examples of using "Выйди" in a sentence and their turkish translations:
Mutfaktan çık!
Defol! Burada oynama!
Dışarı çık veya içeri gel.
Sadece buradan çık, tamam mı?
- Bitirir bitirmez çık.
- Bitirdiğin gibi ortamı terk et.
Bu odadan hemen dışarı çık.
Dışarı çık ve biraz daha odun getir.
Odamdan hemen çık.
Lütfen arabamdan in.
- Sınıftan çık.
- Sınıftan çıkın.
Çık lütfen!
Buradan çık ve asla geri gelme!
Mutfaktan çık.
Benimle dışarı gel ve takım yıldızlarına bak.
Defol buradan. Benim biraz barışa ve sessizliğe ihtiyacım var.
Lütfen odayı terk edin.
Odayı terk et.
Eğer sigara içeceksen, lütfen dışarı çıkın.
Evde kalma, çıkıp arkadaşlarınla oyna!
- Çık dışarı.
- Dışarı çıkın.
Derhal odamı terk et.
TV izlemek yerine dışarı çık ve biraz temiz hava al .
Elma dersem çık, armut dersem çıkma.
Elma dersem çık, armut dersem çıkma. Elma.
Odayı derhal terk et.
- Arabadan in.
- Arabadan çık.
Lütfen bu odayı terk et.
Arabamdan çık.
Tanrı Nuh'a, "Karın, oğulların ve gelinlerinle birlikte gemiden çık" dedi, "Kendinle birlikte bütün canlıları, kuşları, hayvanları, sürüngenleri de çıkar. Türesinler, verimli olsunlar ve yeryüzünde çoğalsınlar."
RAB, “Dağa çık ve önümde dur, yanından geçeceğim” dedi. RAB'bin önünde çok güçlü bir rüzgar dağları yarıp kayaları parçaladı. Ancak RAB rüzgarın içinde değildi. Rüzgarın ardından bir deprem oldu, RAB depremin içinde de değildi. Depremden sonra bir ateş çıktı, ancak RAB ateşin içinde de değildi. Ateşten sonra ince, yumuşak bir ses duyuldu.