Examples of using "знакома" in a sentence and their turkish translations:
Atasözü tanıdık.
- Şarkı bize tanıdık geliyor.
- Şarkı bizim için tanıdıktır.
Bu şarkı bana tanıdık.
Modern müzik ona tanıdıktır.
Deyiş bize oldukça tanıdık.
Bu melodi birçok Japona tanıdıktır.
Komite başkanı'nı tanıyorum.
Mary onu biliyor.
Annem Tom'un annesini tanıyor.
Şehrin bu bölümünü iyi bilirim.
En güvenli yol bu olsa gerek. En azından bu halatı tanıyorum.
Mary onu tanıyor.
O, Mary'yi tanıyor.
Lucy Mary'yi tanıyor.
O, Tom'u tanıyor.
Mary Tom'u tanıyor.
Ben konuya aşinayım.
Ben sorunu biliyorum.
- Şarkılardan herhangi birini bilmiyordum.
- Şarkılardan hiçbirini bilmiyordum.
Karım hâlâ ebeveynlerimle tanışmadı.
O benim karımı bilir.
Seni tanıdığını söylüyor.
O benim için bir yabancıdır.
Onu çocukluğundan beri tanır.
Petra, kız kardeşimi tanıyor musun?
Seni tanımadığını söyledi.
Kasabanın bu kısmına aşinayım.
- O oteli biliyor musun?
- O oteli biliyor musunuz?
Tom'un eşi Mary'nin eşini tanımıyor.
- Onu biliyorum.
- Onu tanıyorum.
- Babanızı tanıyorum.
- Sizin babanızı tanıyorum.
- Ben sizin babanızı tanıyorum.
- Babanı tanıyorum.
- Senin babanı tanıyorum.
- Ben senin babanı tanıyorum.
O, ona onu tanıyıp tanımadığını sordu.
- Ben senin babanı biliyorum.
- Senin babanı biliyorum.
- Babanı tanıyorum.
- Babanızı tanıyorum.
- Senin babanı tanıyorum.
- Sizin babanızı tanıyorum.
- Ben senin babanı tanıyorum.
- Ben sizin babanızı tanıyorum.
Sen onun şehrine aşina değilsin.
Buradaki herkesle tanıştın mı?
Tom, Mary'ye John'un karısını tanıyıp tanımadığını sordu.
Tom'u şahsen tanıyor musun?
- Onu tanımıyorum.
- Onu bilmiyorum.
Polis kurbanın katilini tanıdığına inanıyor.
Onları bilen bir arkadaşım var.
Kız kardeşini tanıyorum.
Onu tanıyan bir arkadaşım var.
Onu bilen bir arkadaşım var.
Tom'u tanımadığına emin misin?