Examples of using "землетрясении" in a sentence and their turkish translations:
O, depremde öldü.
Tom depremde öldü.
Tom bana depremden bahsetti.
Duvar depremde dayanamadı.
- Sadece iki kişi depremi atlattı.
- Depremden yalnızca iki kişi sağ kurtuldu.
Çok sayıda ev depremde zarar gördü.
işte depremdeki tahminimizde bundan öte değil
Bir depremde, yer yukarı ve aşağı ya da geriye ve ileriye sallanabilir.
şimdi size depremi, anlatmadan önce bazı teknik bilgilerde donatacağım
RAB, “Dağa çık ve önümde dur, yanından geçeceğim” dedi. RAB'bin önünde çok güçlü bir rüzgar dağları yarıp kayaları parçaladı. Ancak RAB rüzgarın içinde değildi. Rüzgarın ardından bir deprem oldu, RAB depremin içinde de değildi. Depremden sonra bir ateş çıktı, ancak RAB ateşin içinde de değildi. Ateşten sonra ince, yumuşak bir ses duyuldu.