Examples of using "стена" in a sentence and their turkish translations:
Duvar nerede?
Duvar yeni boyanmış.
Bu duvar soğuk.
Duvar grafiti dolu.
Duvar kısmen sarmaşıkla kaplıdır.
Bu duvar oradakinden daha uzundur.
Eski kenti bir duvar kuşatır.
Duvara kan sıçratılmıştı.
Duvar, yazılarla kaplıdır.
- Tuğla duvar kendiliğinden yıkıldı.
- Tuğla duvar kendiliğinden çöktü.
Berlin duvarı 1990 yılında düştü.
Evin yan tarafı sarmaşıkla kaplıydı.
Bütün duvar boyunca karalamalar vardı.
Evin etrafında taş bir duvar vardı.
Duvar kaba taşlardan yapılmıştır.
Duvar mermilerden delik deşik olmuştu.
Duvar beni yağmurdan korudu.
Duvar mükemmel ve geçilemez gibi görünüyordu.
Duvarın çok yüksek olması gerekir.
Bu duvar soğuk.
Duvar depremde dayanamadı.
Berlin Duvarı 1989'da yıkıldı.
Bu duvar yeşile boyanmıştır.
Berlin Duvarı hangi yılda yıkıldı?
Bu duvar yeşile boyanmıştır.
Bu duvar çok soğuk.
Duvar dış tarafta beyaz ve içeride yeşil.
Bakın, önümüzde uzun otlardan oluşan bir duvar duruyor.
Duvarın iç kısmı beyaz, dış kısmı ise yeşil renkte.
Odadaki bir ayna duvar bir ferahlık yanılsaması yaratır.
Berlin Duvarı yıkıldığında Tom on iki yaşındaydı.
Bu duvar bizim gözümüze sıradanmış gibi görünebilir
Berlin duvarı 1961'de dikildi.