Examples of using "жители" in a sentence and their turkish translations:
Tom ve Mary uzun süreli sakinlerdir.
Adanalıyız.
Köylüler bahar bayramı direğinin etrafında dans ediyorlar.
Tom ve Mary Boston'un uzun süreli sakinleri.
Kıptiler Mısırlı yerli Hıristiyanlardır.
Asyalılar çok pirinç yerler.
Köylüler kayıp çocuğu aramaya gittiler.
Bu köyün insanları doğayla uyum içinde yaşarlar.
Yerlilere uzun süre kurak havayla işkence yapıldı.
Bu kasabanın sakinleri çok dindar ve vatansever insanlar.
Tom o küçük köydeki insanların yamyam olduklarına inanıyor.
Şansımıza, Newark şehri Newarklıların daha iyisini hak ettiğine karar verdi
Kuzey Amerikalılar cinsel ahlak açısından Avrupalılardan daha tutucudur.
Bütün köylüler kayıp bir kediyi aramak için dağlara gittiler.
Ama bacanın önemini kavrayan yerel halk bacayı devre dışı bırakmış.
Batılılar, karşılıksız bastıkları paralarıyla dünyayı soymaya devam ediyorlar.