Examples of using "жаловаться" in a sentence and their turkish translations:
- Şikayet etmeyi kes!
- Mızmızlanmayı kes!
- Şikâyet etmenin bir faydası yok.
- Şikayet etmenin faydası yok.
Şikayet etmeyi kes.
Şikâyet etmekten nefret ediyorum.
Şikayet etmeyelim.
Şikayet etmemelisin.
Tom şikâyet edecek.
Şikayet etmek için hiçbir neden yok.
Hey, şikayet etmekten vazgeç.
Ben kimim ki şikayet edeceğim?
Şikâyet edemezsin.
Şikayet etmeyi bırak ve çalışmaya başla.
Şikâyet edecek bir şey yok.
Ben şikayet etmeyeceğim.
- Şikayet etmemeliyiz.
- Biz şikayet etmemeliyiz.
- Tom şikayet etmeyi hiç kesmez.
- Tom şikayet etmeyi hiç durdurmaz.
- Tom sızlanmayı hiç kesmez.
Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.
Hava durumu hakkında sızlanmayı bırak.
Şikâyet edecekleri bir şeyleri yok.
Yakınmak için hiçbir nedeni yok.
Şikâyet edecek bir şeyimiz yok.
O müşteri şikâyet etmek için tekrar geri geldi.
O asla şikayet etmeyi durdurmaz.
Artık şikayet etmeyeceğim.
Sen dürtü etkisiyle şikayet ediyorsun.
Senden şikayetçi olacağım.
Tom şikayet etmedi.
Şikayet edecek bir şeyim yok.
Şikayet etmek için herhangi bir neden görmüyorum.
Şikâyet edecek bir şeyim yok.
Tom'un şikâyet edecek bir şeyi yok.
Hava hakkında şikayet etmek hoşuma gidiyor.
Tom şikayet edeceğini söyledi.
Ne cüretle şikayet ediyor?
Yakınmak için hiçbir nedeni yok.
Bana gelince şikayet edecek bir şeyim yok.
Böyle iyi insanlara karşı şikâyetçi olmak zor.
Şikâyet edecek bir şeyin olmamalı.
Şikayet etmeyi bırak ve sana söyleneni yap!
Çok fazla şikayet etmeyi kes ve yapıcı bir şeyler yap!
Yakınma. Kendin kaşındın.
Şikâyet etmeyi bırak ve sana söylenildiği gibi yap.
Tom artık şikayet etmeyeceğine dair Mary'ye söz verdi.
- "Nasılsın?" "Şikayet edemem."
- "Nasılsın?" "Bir şikayetim yok."
"Nasılsın?" "Bir şikayetim yok."
Her zaman şikayet etme yerine belki bazı işleri yaptırmaya başlayabilirsin, düşünmüyor musun?