Examples of using "Прекрати" in a sentence and their turkish translations:
Durdur şunu.
Kes şunu!
- Ağlayıp sızlanmayı kes!
- Ağlayıp sızlanmayı kes.
Kes şunu!
Bakmayı kes.
Tartışmayı bırak.
Kes şunu artık.
Hemen onu durdurun.
Hayali şeyleri durdurun.
Yapma, Tom.
Okumaktan vazgeç.
Kız kardeşine takılmayı kes!
Onu yapmayı bırak.
Bana vurmaktan vazgeç.
Bana işkence etmeyi bırak.
Tom'u dinlemeyi durdur.
Lütfen yürümekten vazgeç.
Parmaklarını çıtlatmayı kes.
Şimdi onu durdur.
Sadece onu durdur.
Tırnaklarını ısırmaktan vazgeç.
Bunu şimdi durdur dedim!
Hava atmayı bırak.
- Şikayet etmeyi kes!
- Mızmızlanmayı kes!
Tom'la uğraşmayı bırak.
- Okumaktan vazgeç.
- Okumayı bırakın.
İtmekten vazgeç.
Özür dilemeyi kes.
Kes şunu yoksa çığlık atacağım!
O eşine dedi ki: "Dur!"
Şu gürültüyü kes.
Onu durdur, lütfen.
- Mızmızlanmayı bırak.
- Sızlanmayı kes.
Sorudan kaçınmayı kes.
Bağırmayı bırak.
Ağlamayı bitir ve sonra konuşacağız.
Derhal dur.
- Karımı taciz etmeyi kesin.
- Karımı üzmeyi kesin.
- Karımı rahatsız etmeyi kesin.
- Karımın canını sıkmayı kesin.
- Karıma sıkıntı vermeyi kesin.
Yatağa atlamaktan vazgeç.
Kes artık, Tom.
Bana bağırmayı durdur!
Küçük bir kız gibi ağlamayı kes!
Eşyalarımı kullanmaktan vazgeç!
Sabrımı zorlamayı kes!
- Ateşi kes!
- Ateşi kesin!
Sabrımı zorlamayı kes.
Ailem hakkında konuşmayı durdurun.
Aptalca şeylere para harcamayı durdurun.
Beni rahatsız etmeyi bırak. Ben meşgulüm.
Ah, o gürültüyü lütfen durdurun!
Bu berbat müziği dinlemeyi kes.
Kurtlanmış meyve ile beni beslemekten vazgeç.
Anne! Dur! Beni utandırıyorsun.
Beni sürekli rahatsız etme, ben meşgulüm.
Kardeşine muziplik yapmayı bırak.
Aptal gibi davranmayı bırakın!
Bana öyle bakmayı bırak.
Konuşmayı bırakın ve müziği dinleyin.
Lütfen dur.
Homurdanmayı bırak.
Çok eziyetli. Onu durdurun!
Boşu boşuna yaygara yapmayı bırak.
Lütfen ıslık çalmaktan vazgeç.
Ateş etmeyin.
Beni rahatsız etmeyi bırak.
Şimdi dur yoksa ben çığlık atacağım!
- Ben yeter artık dedim.
- Ben bu kadarı yeter dedim.
Beni "normal" bir insan gibi görmeyi bırak artık!
- Beni eleştirmekten vazgeç.
- Beni eleştirmeyi bırak
Onu durdur dedim!
Lütfen gülmeyi bırakın.
Kaytarmayı bırak yoksa seni kovacağım.
Hemen dur.
Dur! Onu ağlatıyorsun.
Somurtmayı kes!
Sadece onu durdur.
- Onu durdur.
- Onu durdurun!
Şimdi onu durdur.
Lütfen onu durdur.
Kes şunu!
Tanrı aşkına, şunu kes!
Lütfen yalan söylemeyi kes.
şu an Ayasofya'yı tartışmayı bırakın Ayasofya yoktu bile
Diğer insanların işine burnunu sokmaktan vazgeç.
- Kes artık!
- Uzatma artık!
Şikayet etmeyi bırak ve sana söyleneni yap!
Kes bağırmayı! Başımı ağrıtıyorsun.
Onu yapmayı kes, Tom.
Tatoeba'ya katkıda bulunmaya son ver. Sen bağımlısın.
Onu derhal durdurun.
Kız kardeşine vurmayı bırak.
Erkek kardeşine sataşmaya son ver!
Köpeklerini durdur.
"Tom, ben senin babanım!" "Mary, kes şunu. Bu komik değil."
Beni anlıyor gibi davranmayı bırak.