Examples of using "хватит" in a sentence and their turkish translations:
Yeter artık!
- Yeter artık!
- Bu kadar yeterli!
Sızlanmayı bırak.
Dalga geçmeyin.
Artık yeter.
- Zaten yeterli!
- Yeter artık be!
Tom'u rahatsız etmeyi bırak.
- Yeter artık be!
- Yeter be!
- Uzatma!
Beni rahatsız etmeyi bırak.
Tamam, bu yeterli.
Şimdilik bu kadar yeterli.
Kes şunu!
Gevezeliği bırak.
Yapma, gıdıklanıyorum.
Şikayet etmeyi kes.
Gülmek yeter!
Yeter üfleme!
Şaka yapmayı bırak.
Yeter, söyleme!
- Dedikodu yapmayı kes.
- Gıybet etmeyi bırakın.
Aval aval bakmayı bırak.
Kelime oyunu yapmaktan vazgeç.
Çene çalmayın!
- Sormayı bırak!
- Sormayı kes!
Benimle alay etmekten vazgeç!
Onun hakkında konuşmayı kes.
Tamam Tom, bu yeterli!
- Tamam, bu yeterli.
- Tamam, bu kadar yeter.
Bu kadar saf olma.
Film çekmekten vazgeç.
Kendini ağırdan satmayı bırak.
Çok seçici olmayı bırak.
- Bu kadar batıl inançlı olmaya son ver.
- Bu kadar batıl inançlı olmayı kes.
Umarım bu halat oraya ulaşır.
Bu gece herkese yetecek balık var.
Dur, diyorum.
1000 yen yeterli mi?
Bu para yeter mi?
Oyalanmayı bırak.
Bugünlük bu kadar yeter.
Beni korumayı kes.
Ağlayıp sızlamayı kes, Tom.
- Yeter!
- Yeter be!
- Etrafta oyalanmayı bırak!
- Kendini oyalamayı bırak.
Bu kadar yeter dedim.
Bu kadar gergin olmayı bırakır mısın?
O yeterli olmayacak.
Ona zorbalık yapmayı kes.
Ona zorbalık yapmayı kes.
Benimle dalga geçmeyi bırak.
Kendini cezalandırma yeter.
Bana eziyet etmeyi kes.
Beni rahatsız etmeyi bırak.
Ondan usandık.
300 dolar yeterli olur mu?
Para harcamayı kes.
Beni çimdiklemeyi bırak.
Yeterince yaşadın.
- Otuz dolar yeter mi?
- Otuz dolar yetecek mi?
Bizi korkutmayı bırak.
Beni korkutmayı bırak.
Hey, şikayet etmekten vazgeç.
Onu yalnız bırakın!
- Bu benim için yeterli.
- Bu bana yetiyor.
Bilmece gibi konuşmayı bırak.
Sözümü kesmeyi bırak.
"Yeter!" "Daha fazla istiyorum!"
- Sorunları daha da kötüleştirmeyi bırak.
- Sorunları kötüleştirmeyi durdur.
Komedinin içine ettiğin yeter!
Bağırmayı bırak.
- Sanırım bıktırdın, Tom.
- Sanırım usandırdın, Tom.
Bugünlük bu kadar yeter.
- Bu üç gün yeter.
- Bu üç günlüğüne yeter.
Canıma tak etti artık.
Bana öyle bakmaktan vazgeç.
Artık yetmişti.
Konuşmayı kesin.
Bıktım!
Hava atmayı bırak.
- Şikayet etmeyi kes!
- Mızmızlanmayı kes!
Dur! Beni gıdıklıyorsun!
Sızlanmayı bırak.
- Zamanımı harcamaya son ver.
- Zamanımı boşa harcamayı bırak.
Beni kontrol etmeye çalışmayı bırak!
Hayal kurmaktan vazgeç.
- Yeterli.
- Bu yeterli.
- Bu kadarı yeterli.
- Yeter.
Sanırım o yeterli.
- Mızmızlanmayı bırak.
- Sızlanmayı kes.
Benim hakkımda endişelenmeyi bırak.
Tom, kes şunu, tamam mı?
Bir gün için bu kadarı yeterli.
Dramatize etmeyi kesin.
- Hayal kurmayı kes.
- Hayal kurmayı bırak.
- Hayale dalma.
Herkes için yetecek kahve yok.
Kız kardeşimle flört etmeyi bırak.
Kes artık, Tom.