Examples of using "высоком" in a sentence and their turkish translations:
Mary yüksek topuklu ayakkabıları sever.
Tom kentteki en uzun binada çalışıyor.
dönemine göre kültür ve medeniyeti çok üst düzeydeydi
Fransız işsizliği bir rekor yükseklikte.
Caddenin karşısındaki o yüksek bina Tom'un çalıştığı yerdir.