Examples of using "вынести" in a sentence and their turkish translations:
Çöpü atmayı unutuma.
Hakim juriden bir karara varmalarını istedi.
Çöpleri çıkarmayı unutmuş gibi görünüyor.
- Gürültüye dayanamam.
- Gürültüye katlanamam.
Tom Mary'ye çöpü dışarı aldırdı.
Bu çöpü buradan çıkarabilir misin?
Böyle bir hakarete tahammül edemem.
Bu sabah çöpü çıkarmayı unuttun.
Bu gürültüye katlanamam.
Uzun süre bekletilmeye tahammül edemedi.
Çöpü dışarı çıkarmanı söylemedim mi?
Tom'a çöpü çıkarmasını söyledim.
O çöp dolu odanın kokuşmuşluğuna katlanamadık.
Ben buna katlanamam.
Ona katlanamadım.
Ben sadece bulaşıkları yıkadım ve şimdi çöpü dışarı almak zorundayım.
Çöpü dökmesini ona üç defa rica ettim ama o hala bunu yapmadı!