Examples of using "оскорбления" in a sentence and their turkish translations:
Onun sürekli hakaretleri onun öfkesini uyandırdı.
Ben senin hakaretlerini almak zorunda değilim.
Böyle bir hakarete tahammül edemem.
Bu yorumlar geldikten sonra bazı çok ağır hakaretler ve küfürler vardı
Ama aynı zamanda kinini de asla unutmadı, herkesin bildiği gibi kısa sürede kaynaştı ve bir hakareti algılamada hızlıydı.