Examples of using "бутылке" in a sentence and their turkish translations:
Su şişede.
- Şişenin içindeki nedir?
- Şişede ne var?
- Şişenin içinde ne var?
- Şişedeki ne?
Şişe su içerir.
Şişede hiç su yok.
Şişenin içindekini kokla.
Biberonda biraz süt var.
O şişede şarap yok.
O şişede ne var?
Şişede hiç şarap yok.
Şişede biraz su var.
Şişede biraz süt kaldı.
Şişede kalmış biraz şarap var.
Şişede biraz süt var.
Tom şişenin üzerindeki etiketi okudu.
Tom bir şişenin içinde bir gemi inşa etti.
Şişede olan sadece su.
O şişede hiç şarap yok.
Bu şişede biraz viski var.
Şişe içinde kalan sadece bir miktar süt vardı.
Bu şişede neredeyse hiç su yok.
Bu tapa şişeye uymaz.
- Şişede sadece biraz süt kaldı.
- Şişede sadece biraz süt kalıyor.
O şişede kalan şarap yok.
Şişede hiç salata yağı var mı?
Şişedekinin geriye kalanını içti.
Şişe boş.
Şişede mürekkep yerine, ne olduğu belirsiz bir sıvı vardı.
Eğer varsa, şişede kalmış biraz şarap var.
Neden şişede hiç şarap kalmamamış? Siz çocuklar, onu içtiniz mi?
Yeni bir cümle, şişe içindeki bir mektup gibidir: bir gün çevrilecektir.
Şişe boştu.
Tom aynı hafta işini ve Mary'yi kaybettikten sonra devayı şişede aradı.