Examples of using "Соглашение" in a sentence and their turkish translations:
Tom anlaşmayı imzalamadı.
Antlaşma artık ölü bir evrak.
Bir anlaşma yapalım.
Bizim bir anlaşmamız var.
İmzalı bir anlaşmamız var.
Ben bir anlaşma yaptım.
Tom ve ben bir anlaşma yaptık.
Seninle bir pazarlık yapacağım.
Tom bir gizlilik sözleşmesi imzaladı.
İki büyük güç gizli bir anlaşma imzaladı.
Kanada, Avrupa Birliği ile bir ticaret anlaşması imzaladı.
Bu anlaşma gece yarısı yürürlüğe girer.
Anlaşmayı görmek isterim.
Bir süre sonra ana sayfa anlaşması da yaptı Microsoft ile
Ben şimdiye kadar ilk kez bir sözleşme imzaladım.
Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki serbest ticaret anlaşması şu anda müzakere aşamasında.
çok ilginç bir durum yok mu? 53 ülkenin imzası ile tarafsızlık anlaşması yapılıyor
O şirketten teknik bilgi almak için, öncelikle bir gizlilik anlaşması imzalamamız gerek.
Papa ile antlaşması bittikten sonra Fransa Kralının daveti üzerine Paris'e gitti
Rusya ve Çin arasında, Rus gazının Çin'e sözde doğu yolundan sevkıyatı üzerine hükumetler arası bir işbirliği anlaşması imzalandı.