Examples of using "Наполеоном" in a sentence and their turkish translations:
ancak Napolyon ile meseleyi çözemedi.
Fakat Kutuzov hala Kaluga yolunu tıkıyordu.
'Smolensk Manevrası' En iyi Napolyon.
Ekim ayında Napolyon ile Fransa'ya döndü ve çok geçmeden karısını boşadı.