Examples of using "обсудить" in a sentence and their turkish translations:
Bunu tartışabiliriz.
Onlar sorun hakkında konuşmak için istekli.
Tartışacak çok şeyimiz var.
Bunu tartışmalıyız.
Bu sorun tartışılmaya değer.
Bunu tartışmak zorundayız.
Onu Tom'la tartışmak zorunda kalacaksın.
Bunu Tom'la tartışmalısın.
Seninle görüşmek istediğim birçok şey var.
Tartışacak önemli konularımız var.
Tartışmamız gereken bir şey var.
Bunu tartışamaz mıyız?
Bunu tartışabilir miyiz?
O tartışmamız gereken şey.
Bunu daha sonra tartışabiliriz.
Bunu daha sonra tartışmalıyız.
Bunu özel olarak tartışmalıyız.
Tartışmamız gereken şeylerimiz var.
Tartışacak çok şeyimiz var.
Görüşecek önemli meselelerimiz var.
Hâlâ tartışacak başka bir sürü şeylerimiz var.
Bunu tartışmak ister misin?
Seninle görüşmek istediğim bir şey var.
Bunu daha sonra tartışabilir miyiz?
Seninle bir şey görüşmeliyim.
Seninle o konuyu tartışmak istedim.
Tom onu seninle görüşmeliydi.
Seninle tartışmak gereken bir şeyim var.
Onlar tartışmamız gereken konular.
Tartışacak bir işim var.
Bunu Tom'la tartışmak istiyorum.
Sanırım bunu tartışmalıydık.
Sanırım bu tartışılmalıydı.
Görüşecek biraz işim var.
Birkaç ayrıntıyı tartışmak istiyorum.
Bunu daha sonra tartışmayı tercih ederim.
Biz bunun üzerinde konuşamaz mıyız?
Belki bunu daha sonra tartışabiliriz.
Belki bunu daha sonra tartışmalıyız.
Görüşecek önemli bir meselemiz var.
Biz bunu Tom'la tartışmalıyız.
Seninle bir şey görüşmek istiyorum.
Tom konuyu benimle konuşmalıydı.
Görüşmemiz gereken daha önemli şeyler var.
Seninle görüşecek önemli bir şeyim var.
Niçin onu Tom'la tartışmıyorsun?
Sizinle bir şey tartışmak istiyordum.
Tartışmamız gereken başka bir sorun var.
Seninle tartışmam gereken başka bir şey var.
Tartışacak işimiz var.
Bunu Tom'la tartışmak isteyebilirsin.
Sizinle bir şey konuşmak istiyordum.
Bunu yöneticinle tartışmak istiyorum.
Bunu Tom'la tartışmak istiyorum.
Sizinle bir şey hakkında konuşmam gerekir.
Bunu özel olarak tartışmamız gerektiğini düşünüyorum.
Bunu yarın tartışabilir miyiz?
Tom'un sorunlarını tartışmak için kimsesi yok.
Seninle fiyat hakkında konuşmak istiyorum.
Tom'un Mary ile tartışması gereken bir şeyi var.
Bu problemi Tom'la tartışmayı planlıyorum.
ancak Napolyon ile meseleyi çözemedi.
Hâlâ onu tartışacak yeterli zamanımız var.
Konuşmamız gereken bir konu daha var.
Tom'un teklifini kabul etmek istiyorum.
Seninle tartışmak istediğim önemli bir şey var.
O konu tartışılmaya değer.
Tom'la tartışacak önemli bir şeyim var.
Seninle görüşecek önemli bir şeyim var.
Seninle tartışmak istediğim başka bir şey var.
Seninle kişisel bir sorunu tartışmak için buraya geldim.
en kötü ihtimalle podkastlarımız hakkında konuşurduk.
Sanırım meseleyi onunla tartışmamın zamanıdır.
Tom'la sorunu tamamen tartışmak için zamanım yoktu.
Renk ile ilgili bahsedebileceğim birkaç şey var.
kanala abone olmayı da unutmayın kendinize iyi bakın görüşmek üzere...
Seninle görüşmek istediğim karışık bir sorunum var.
Viviana'nın tartışacak önemli sorunları var.
Dün bunu seninle konuşmak istedim ama sen dinlemek istiyor gibi görünmüyordun.
Bunu patronunla görüşmek isterim.
Tom'un sorunlarını tartışacak kimsesi yoktu.
Biraz geç olduğunu biliyorum ama şimdi uğramamın bir sakıncası var mı? Seninle tartışmam gereken bir şeyim var.
Sinemalara yalnız başıma gitmem çünkü daha sonra film hakkında birisiyle konuşmayı seviyorum.