Examples of using "Гроза" in a sentence and their turkish translations:
Bir fırtına geliyor.
Fırtına yaklaşıyor.
Fırtına bir ağacı devirdi.
Dün gece gök gürültüsü ve şimşek vardı.
Fırtına onun öfkesini azalttı.
Biz doğrudan fırtınanın yolu üzerindeydik.
Meteoroloji uzmanı bir fırtına kopacağını söylüyor.
Gökyüzünün parlaklığı fırtınanın geçtiğini gösterdi.
Gelen büyük bir fırtına var.
Bir fırtına patlamak üzeredir.
Dün gece bir fırtına vardı.
Meteoroloji yarın akşam bir fırtına olacağını söyledi.
Buradan gidiyoruz. Fırtına geliyor.