Translation of "Vantagem" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Vantagem" in a sentence and their turkish translations:

O puma fêmea tem vantagem.

Dişi puma avantajı ele geçirmiş durumda.

Qual é a vantagem disso?

Bunun avantajı nedir?

Cada vantagem tem sua desvantagem.

Her avantajın dezavantajı vardır.

Ele tirou vantagem de mim.

O benden yararlandı.

Qual é a vantagem dessa tecnologia?

Bu teknolojinin avantajları nelerdir?

Qual é a vantagem daquela tecnologia?

- O teknolojinin avantajı nedir?
- O teknolojinin yararı nedir?

Ficar aqui não tem nenhuma vantagem.

Burada kalmanın hiçbir avantajı yok.

Ela frequentemente leva vantagem de sua ignorância.

O, sık sık onun cehaletinden faydalanır.

A sua única defesa é a vantagem numérica.

Tek savunmaları, sayıları.

... o que lhes conferem vantagem sobre as presas.

...onlara avları üzerinde avantaj sağlar.

No basquete, os jogadores altos têm uma vantagem.

Basketbolda uzun oyuncuların avantajı vardır.

Ele não viu vantagem alguma em esperar mais.

- Daha fazla beklemekte bir fayda görmüyordu.
- Daha fazla beklemenin hiçbir faydası olmadığını anladı.

Qual é a vantagem de ler esses livros?

Böylesine kitapları okumanın faydası nedir.

Havia algo mais que deu aos vikings sua vantagem letal?

Vikinglere ölümcül üstünlük sağlayan bir şey daha var mıydı?

Atitude em relação à morte lhes deu uma vantagem perigosa.

sağlayan İskandinav savaşçılar tarafından terörize edilmişti .

Ele tira sempre vantagem dos erros cometidos por seus adversários.

O her zaman rakipleri tarafından yapılan hatalardan yararlanır.

Para explorar esta vantagem, alguns animais desenvolveram um olfato extremamente apurado.

Bundan faydalanmak için... ...bazı hayvanlar inanılmaz koku duyuları geliştirmiştir.

- Você deveria aproveitar essa oportunidade.
- Você deveria tirar vantagem dessa oportunidade.

Bu fırsattan yararlanmalısın.

O caos criado pelo grupo novato acaba por ser a sua vantagem.

Kendi acemi sürüsünün yarattığı kargaşa dişi için avantaja dönüşüyor.

Uma pequena vantagem do espanhol será tornar a sua viagem ao México agradável.

Birazcık İspanyolca bilgi Meksika yolculuğunu keyifli yapmaya doğru uzun bir yol gidecektir.

Grátis é uma palavra extremamente animadora e clientes gostam de tirar vantagem da promoção

Demek istediğim, "bedava" olağanüstü bir motivasyon kaynağıdır ve tüketiciler bir ürünü birden fazla alarak...

Dotados de visão apurada e agilidade, os gaviões e falcões têm vantagem durante o dia.

Üstün görüş ve manevra kabiliyeti... ...şahin ve doğanlara gündüz avantaj sağlıyor.

- Vocês não deveriam tirar vantagem da fraqueza dos outros.
- Vocês não deveriam se aproveitar da fraqueza dos outros.
- Você não deveria tirar vantagem da fraqueza dos outros.
- Você não deveria se aproveitar da fraqueza dos outros.

Başkalarının zayıflığından yararlanmamalısın.

- Ele aproveitou o tempo bom para pintar a parede.
- Ele tirou vantagem do tempo bom para pintar parede.

O duvarı boyamak için güzel havanın avantajlarından yararlandı.