Translation of "Tirou" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Tirou" in a sentence and their turkish translations:

Você tirou fotos

sen mi çektin fotoğrafları

Você tirou fotos?

Hiç fotoğraf çektin mi?

- Tom tirou a camiseta.
- O Tom tirou a camiseta.
- O Tom tirou a sua camisa.

Tom tişörtünü çıkardı.

Tom tirou o lixo.

Tom çöpü dışarı çıkardı.

Tom tirou a gravata.

Tom kravatını çıkardı.

Ele tirou o casaco.

O paltosunu çıkardı.

Ele tirou uma foto.

O bir resim çekti.

Ele tirou seu chapéu.

Şapkasını çıkardı.

Ela tirou o casaco.

O ceketini çıkardı.

Ele tirou umas moedas.

O biraz para çıkardı.

Quem tirou a foto?

- Resmi kim aldı?
- Resmi kim çekti?

Você já tirou férias?

Hiç tatile çıktın mı?

Ele tirou a camisa.

O, gömleğini çıkardı.

Tom tirou uma foto.

Tom bir resim çekti.

Maria tirou o colar.

Mary kolyesini çıkardı.

Tom tirou o uniforme.

Tom üniformasını çıkardı.

Tom tirou o relógio.

Tom, saatini çıkardı.

Tom tirou as botas.

Tom çizmesini çıkardı.

Quem tirou esta foto?

Bu resmi kim çekti?

Quem tirou essas fotos?

Bu resimleri kim çekti?

Tom tirou os óculos.

Tom gözlüğünü çıkardı.

Ele tirou esta fotografia.

O bu fotoğrafı çekti.

Tom tirou o chapéu.

- Tom şapkasını eğdi.
- Tom şapkasını yana yatırdı.

Tom tirou o suéter.

Tom kazağını çıkardı.

Tom tirou os sapatos.

Tom ayakkabılarını çıkardı.

Tom tirou o capacete.

Tom kaskını çıkardı.

Tom tirou o casaco.

Tom ceketini çıkardı.

Tom tirou as meias.

Tom çoraplarını çıkardı.

Ele tirou a camiseta.

O, tişörtünü çıkardı.

Tom tirou a roupa.

Tom elbiselerini çıkardı.

Tom tirou várias fotos.

Tom birkaç fotoğraf çekti.

Ele tirou os óculos.

O, gözlüğünü çıkardı.

Tom só tirou A.

Tom'un düz A' ları var.

Tom tirou as calças.

Tom pantolonunu çıkardı.

- Ele tirou algo do bolso.
- Ele tirou algo do bolso dele.

Cebinden bir şey çıkardı.

- Tom tirou umas de suas luvas.
- Tom tirou uma de suas luvas

Tom, eldivenlerinden birini çıkardı.

Ela não tirou muitas fotos.

O çok sayıda fotoğraf çekmedi.

Ele tirou 90 em Inglês.

O, İngilizcede 100 üzerinden 90 aldı.

Ele não tirou o chapéu.

O şapkasını takmayı sürdürdü.

Onde ela tirou esta foto?

O bu resmi nerede çekti?

Ele tirou algo do bolso.

Cebinden bir şey çıkardı.

Tom cuidadosamente tirou a máscara.

Tom dikkatle maskesini çıkardı.

Ele tirou 90 em inglês.

O, İngilizcede 90 aldı.

Tom tirou milhares de fotos.

Tom binlerce resim çekti.

Você tirou foto do quê?

Neyin bir resmini çektin?

Tom não tirou o chapéu.

Tom şapkasını çıkarmadı.

Tom tirou as meias molhadas.

Tom ıslak çoraplarını çıkardı.

Tom tirou algo do bolso.

Tom cebinden bir şey çıkardı.

Ele tirou vantagem de mim.

O benden yararlandı.

Quando você tirou esta foto?

Bu resmi ne zaman çektin?

Ela tirou fotos dos golfinhos.

O, yunusların fotoğraflarını çekti.

Tom tirou fotos dos esquilos.

Tom, sincapların fotoğrafını çekti.

Tom tirou Maria do carro.

Tom Mary'yi arabadan çıkardı.

A Mary tirou o vestido.

Mary elbisesinin çıkardı.

Tom tirou tudo de nós.

Tom her şeyi bizden aldı.

Tom não tirou nenhuma foto.

Tom hiç fotoğraf çekmedi.

Tom tirou sarro de Maria.

- Tom, Mary ile alay etti.
- Tom, Mary ile dalga geçti.

Tom tirou A em francês.

Tom Fransızcadan bir A aldı.

Tom não tirou os sapatos.

Tom ayakkabılarını çıkarmadı.

Tom não tirou muitas fotos.

Tom çok resim çekmedi.

O Tom nunca tirou férias.

Tom hiç tatil yapmadı.

Ele tirou um pedaço de giz.

- O, bir parça tebeşir aldı.
- Bir parça tebeşir aldı.

Ele tirou os óculos depois disso.

Ondan sonra gözlüklerini çıkardı.

Tom tirou o anel de casamento.

Tom nikah yüzüğünü çıkardı.

Ele tirou um dia de folga.

O bir gün izin aldı.

Que nota você tirou no teste?

Sınavdan hangi dereceyi aldın?

Ele tirou muitas fotos em Londres.

O Londra'da çok sayıda resim çekti.

Tom tirou a manhã de folga.

Tom sabah yola çıktı.

Tom tirou muitas fotos em Boston.

Tom Boston'da birçok resim çekti.

Mary tirou a pulseira do pulso.

Mary bileziğini bileğinden çıkardı.

Tom tirou os fones de ouvido.

Tom kulaklıklarını çıkardı.

Você tirou o celular da mesa.

Sen cep telefonunu masadan aldın.

A Maria tirou os seus brincos.

Mary küpelerini çıkardı.

Ele tirou uma foto do coala.

O, koalanın bir resmini çekti.

Ele tirou uma foto da família.

Ailenin bir fotoğrafını çekti.

Tom tirou a chave da porta.

Tom anahtarı kapıdan çıkardı.

Tom tirou sua capa de chuva.

Tom yağmurluğunu çıkardı.

De onde você tirou esse chapéu?

O şapkayı nereden aldın?

Mary tirou a carteira da bolsa.

Mary çantasından cüzdanını çıkardı.

Tom tirou os óculos de proteção.

Tom koruyucu gözlüğünü çıkardı.

Tom tirou a torta do forno.

Tom pastayı fırından aldı.

O álcool tirou-lhe a vida.

Alkol onun hayatını devraldı.

Tom tirou os óculos de sol.

Tom güneş gözlüklerini çıkardı.

Tom tirou sua máscara de gás.

Tom gaz maskesini çıkardı.

Tom tirou uma foto de Maria.

Tom, Mary'nin bir resmini çekti.

Tom tirou uma foto das vacas.

Tom ineklerin bir resmini çekti.

Tom tirou muitas fotos de Maria.

Tom Mary'nin bir sürü fotoğrafını çekti.

Tom tirou muitas fotos na festa.

Tom partide bir sürü fotoğraf çekti.

Tom tirou a carteira do bolso.

Tom cüzdanını cebinden çıkardı.

De onde você tirou essa idéia?

Bu fikre de nereden kapıldın?

Fadil tirou a virgindade de Layla.

Fadil, Layla'nın kızlığını aldı.