Examples of using "Fêmea" in a sentence and their turkish translations:
Bir dişi.
Bir dişi daha geldi.
Dişi puma avantajı ele geçirmiş durumda.
Üstelik bu fare hamile.
Yakınlarda bir dişi var.
Koko bir dişi gorildir.
Dişi, mesajı alıyor.
Bir dişi, diğerlerinden ayrı düşüyor.
O köpek erkek mi yoksa dişi mi?
Tek seçeneği... ...saldırmak.
Tam da beklediği şey.
Gencimiz dişiye yaklaşmaya çalışıyor.
Komşusu da dişiyi gözüne kestirmiş.
Dişi kaplumbağalar tam da bu anı bekler.
Bu dişi ileride on metre büyüklüğü aşabilir.
Ama dişinin gönül eğlendirmeye vakti yok.
Her bir dişi 100'ün üzerinde yavru doğurabilir.
Onun bir erkek mi yoksa bir bayan mı olduğundan emin değilim.
Dişiyi havaya sokmak için ritim tutuyor.
Bu dişi, eşini de bu şekilde bulmuş olabilir.
Üstelik... ...bu dişinin ihtiyaçları artmaya başladı.
Ayrı düşen dişi, aslanlarla çarpışmasını kaybetmiş.
Yılın bu zamanı... ...somonla beslenir.
Patagonya dağlarındaki anne puma karanlıktan faydalanmış.
Çiftleşme sona erdi. Yumurtalarını bırakmak için yerin altına gidiyor.
Kendinden on kat büyük avları indirebilir.
Bu dişi ateş böceği mürekkep balığı abisten yüzlerce metre yukarıya doğru göç ediyor.
En büyük dişinin önderliğindeki sürü ufaklıkları yürümeye zorluyor.
Dişiyi kendine çağırmak çok daha güvenli. Ama etkileyici sesler çıkarmalı.
Anne puma ile dört küçük yavrusu gece gelmeden sıcağın tadını çıkarıyor.
Anne kutup ayısı, yemek arayışı içinde 24 saatte 80 kilometreye kadar yol tepebilir.
Düşük ışıkta çekim yapabilen bir kamera bir anne kutup ayısı ile iki yavrusunu tespit ediyor.
milyonlarcasının arasından tek bir feromon molekülünü tespit edebiliyor. Zikzak çizerek dişinin yerini daha iyi belirliyor.
Dişi, kendisinden yüzde 20 daha ağır olduğundan onu zapt etmek için var gücünü kullanmalıdır.
Işıkları, zemindeki kanatsız dişilere işaret göndermektedir. Dişi, pirinç tanesi kadardır.