Examples of using "Trabalhou" in a sentence and their turkish translations:
Tom çalıştı.
O çok çalıştı.
Tom sıkı çalıştı.
Sen nerede çalıştın?
O çok çalıştı.
Bu hafta çok çalıştın.
Tom bütün gün boyunca çalıştı.
Tom dün çok çalıştı.
Tom, Mary ile çalıştı.
Tom Avustralya'da çalıştı.
Herkes çok sıkı çalıştı.
Dün sıkı çalıştı.
Tom bütün gece çalıştı.
orada çalıştı çok zengin oldu
Tom, gece gündüz çalıştı.
Kelly düşünceye kadar çalıştı.
Sen benden fazla çalıştın.
Tom hayatı boyunca çok çalıştı.
Tom Avustralya'da çalıştı.
Tom'un nerede çalıştığını bilmiyordum.
Dün çalıştınız mı?
Tom burada ne kadar süre çalıştı?
Tom dün bütün gün çalıştı.
Tom bir kez benim için çalıştı.
Tom orada çalıştı.
Tom bir petrol şirketi için çalıştı.
Tom saat 2.30'a kadar çalıştı.
Tom pazartesi gecesi çalışmadı.
Sami gece yarısına kadar çalıştı.
Tom gece yarısına kadar çalıştı.
Sami altı yıl boyunca yorulmadan çalıştı.
Amacına ulaşmak için sıkı çalıştı.
Mimar Sinan daha sonrasında güçlendirme çalışmalarını da yaptı
Birkaç küçük işte daha çalıştı
İşi yaptırmak için çok çalıştı.
O yıllar boyunca diplomat olarak çalıştı.
Kocası Almanya'da çalışmış mıydı yoksa okumuş muydu?
Mary, gençken çocuk bakıcısı olarak çalışmış.
Tom için çalıştın, değil mi?
Boston'da ne kadar çalıştın?
Tom çok sıkı çalıştı ve çok para kazandı.
O yıllar yılı çok çalıştı.
Tom üç ay boyunca burada çalıştı.
Sami bir nükleer enerji santralinde çalışmıştı.
O dokuzdan beşe çalıştı.
Almanya'da çalıştın mı?
Tom Boston'da bir kamyon sürücüsü olarak çalıştı.
Tom Boston'da çalıştı.
Tom yaz boyunca bir cankurtaran olarak çalıştı.
Tom orada çalıştı mı?
O Belçika'da çalıştı.
O Belçika'da çalıştı.
Dan tehlikeli bir uyuşturucu satıcısı için uyuşturucu sattı.
O, büyük bir aileyi geçindirmek için çok çalıştı.
Sami çok çalıştığı için biraz kızgındı.
Tom depoda çalışıyordu.
Tom bütün gün çalıştı ve tamamen bitkin düştü.
Rahibe Teresa Hindistan, Kalküta'da yaşamış ve çalışmış Katolik bir rahibeydi.
Milano Fransızlar tarafından ele geçirilinceye kadar 17 sene boyunca yanında çalıştı
Aranızdan kim benim onun için çalıştığımdan daha çok benim için çalıştığına inanıyor?
Tom üç yıldır bizim için çalışıyor.
Bu antlaşmadan sona Roma'da papalık için bir süre çalıştı
Aranızda kim benim için benden daha çok çalıştığına inanıyor?
Benden daha çok çalıştın.
İyi iş çıkardın.