Translation of "Superar" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Superar" in a sentence and their turkish translations:

Você vai superar isso.

Bunun üstesinden geleceksin.

- Como eu posso superar esta dificuldade?
- Como posso superar esta dificuldade?

Bu zorluğun üstesinden nasıl gelebilirim?

Temos que superar muitas dificuldades.

Birçok zorlukların üstesinden gelmeliyiz.

Tom está tentando superar Maria.

Tom Mary'yi yenmeye çalışıyor.

Você tem de superar as dificuldades.

Zorlukların üstesinden gelmek zorundasın.

Você tem que superar as dificuldades.

Zorlukların üstesinden gelmelisin.

Como você conseguiu superar a dificuldade?

Zorluğun üstesinden nasıl geldiniz?

Temos vários desafios para superar esta aventura,

Bu macerayı tamamlamak için bir sürü mücadele yaşamalıyız.

Ela o ajudou a superar a tristeza.

Üzüntüsünü yenmesi için ona yardım etti.

- Nós vamos superar isto juntos.
- Superaremos isto juntos.

Bunu birlikte başaracağız.

A inteligência artificial não pode superar a estupidez natural.

Yapay zeka, doğal aptallığı yenemez.

- Podem superar o medo.
- Eles podem vencer o medo.

- Onlar korkularıyla baş edebilirler.
- Onlar korkularının üstesinden gelebilirler.
- Korkularını yenebilirler.

Superar esta contradição e ter a solidariedade acima do egoísmo,

Ve bu çelişkiyi aşıp dayanışmayı bencilliğin üzerine çıkarmanın

Eu tenho certeza de que o Tom vai superar isso.

- Eminim Tom üstesinden gelecek.
- Tom'un bunun üstesinden geleceğine eminim.
- Tom'un bunu aşacağına inancım tam.
- Tom'un bunu atlatacağına eminim.

E conseguirá uma aranha-camelo superar uma águia que é tão graciosa como mortal?

Ve bir deve örümceği, endamlı olduğu kadar ölümcül de olan bir kartalı alt edecek mi?