Examples of using "Plano…" in a sentence and their turkish translations:
Biz plandan vazgeçtik.
düz olurmu hiç
Bir planım var.
Bir planın var mı?
Bir planımız var.
Bir planım var.
Planım işe yaradı.
Plan başarısız oldu.
Bu benim planım.
Başka bir planım var.
Bir plan yapmamız gerekiyor.
Bir planımız yok.
Planın mükemmel gibi görünüyor.
Senin şimdiden bir planın var mı?
Ben planınızı onaylıyorum.
Planın muhteşem görünüyor.
Planı değiştirmek zorundayız.
Yönetici planımızı onayladı.
Bir planını yok muydu?
- Daha iyi bir planın var mı?
- Daha iyi bir planınız var mı?
Senin planın iyi fakat benimki daha iyi.
Dünya düzdür kesin
O benim planımı onayladı.
O plandan vazgeçti.
Bu ne şeytani bir plan!
Planınız nedir?
Bu riskli bir plan.
Plan işe yarıyor.
Bizim planımız işe yaramadı.
Planı tekrar düşündün mü?
O plandı.
Onların bir planı var.
Bir plan önermeliyiz.
Planımız çalışıyor.
Planı uyguladı.
Bu plan kabul edilmez.
Plan budur.
Planın işe yaradı.
Bu plandır.
Planın başarısız oldu.
Senin planın işlemedi.
Lincoln bu planı sevdi.
Tom'un bir planı var.
Tom'un bir planı vardı.
Bu benim planımdı.
Bir planımız vardı.
Bu iyi bir plan.
O, plan mı?
Benim yedek planım yok.
Bu planı deneyelim.
Onun planı tehlikeli.
Benim planım daha iyi.
Bir B planın var mı?
O iyi bir plan düşündü.
Aklımda bir planım var.
Enkaz planına mı bağlı kalacağız,
acaba dünya düz olabilir mi?
dünya düz olsaydı
Öğretmen onun planını onayladı.
Benim hiçbir planım yok.
Biz planımızdan vazgeçmek zorundaydık.
Hiç planım yok.
Biz dün planı tartıştık.
Hepimiz planı onayladık.
- Hangi planın daha iyi olduğuna inanıyorsun?
- Sence hangi plan daha iyi?
Plan görüşülüyor.
Annem planımı onayladı.
- O plana karşı çıktı.
- Plana karşı çıktı.
Ben planı değiştirmek zorunda kaldım.
Nihayet planımızı onayladı.
Planın nedir?
Bizim patron planımızı onayladı.
Öyleyse plan nedir?
Hâlâ bir plana ihtiyacımız var.
Bu çok iyi bir plan.
Tom'un zaten bir planı var.
Bu harika bir plan.
Bu iyi bir plan.
Onun planını kabul ettim.
algoritmalar oluşturmaya çalıştılar.
Daha iyi bir planım var.
Bir plana ihtiyacım var.
Her zaman bir planın var.
O onların planı üzerinde düşündü.
Bir plan yapmak zorundayız.
Benim planım sonunda kabul edildi.
Plan tartışılıyor.
Biz onun planını destekledik.
Yeni plan iyi çalıştı.
Tom'un bir planı yoktu.
Planı terk etmek zorundayız.
Bir planım yok.
Bir planım var bile.
Planın nedir, Tom?
Plan ne Tom?
Başka bir plana ihtiyacımız var.