Examples of using "Opção" in a sentence and their turkish translations:
Başka bir seçenek var.
Sadece bir seçeneğimiz var.
Bu kesinlikle bir seçenek.
O bir seçenek mi?
Başka seçenek yoktu.
Bu bir seçenek.
İtaat etmekten başka bir seçenek yoktu.
İkinci bir seçeneğimiz yok.
O bir seçenek değil.
Ben başka bir seçenek görmüyorum.
Diğer seçenek nedir?
Üçüncü seçenek nedir?
Tek seçeneğimiz.
Hiçbir seçeneğim kalmadı.
Üçüncü seçeneği tercih ederim.
Gerçekten bir seçeneğimiz yok.
Tek seçeneği... ...saldırmak.
Geri çekilme, Olaf için bir seçenek değildi.
80 dolarlık bir kazak alıyorsunuz. İkinci seçenek, ilk kazak için 80 dolar...
Çoğu kişi varsayılan seçeneği seçer.
Tek seçenek var: Bu tepeden halatla inmek.
Fakat orman faresinin böyle bir seçeneği yok.
Başka seçimimiz yok.
İkinci seçenek size iki kazak kazandırsa da...
Sadece üyelerini seçebilirlerdi
En güvenli yol bu olsa gerek. En azından bu halatı tanıyorum.
Hangi seçenek panzehri yenilememiz için bize en iyi şansı verir?
Kovalama seçeneğine döneceğiz. Yolunu kesmeye çalışacağım.
"Niye ben?" "Çünkü, eleme işleminde başka seçenek yoktu."
Çocuk sahibi olamazsan, her zaman evlat edinebilirsin.
Fakat çoğumuz için, bedava her zaman en iyi seçenek değildir.
Annemizin yemek artıklarıyla akşam yemeği yapmaktan başka seçeneği yoktu.
Diğer seçenekse kendi halatımı kullanmak. Onu bağlayıp yamaçtan aşağı inebilirim.
Ağaç kabuğu daha iyi bir seçim olurdu. Geri dönmemiz lazım, hadi.
Kesilir ve yollarını vadileri oyarak açarlar. Bu takip etmek için iyidir,
ABD'de bir restorana girerken seçeneğin vardır, sigara içilen ya da sigara içilmeyen yerde oturmak.