Translation of "Fazenda" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "Fazenda" in a sentence and their turkish translations:

- Nós ajudamos na fazenda.
- Nós ajudávamos na fazenda.

Biz çiftlikte yardım ettik.

Nasci numa fazenda.

Bir çiftlikte doğdum.

- Tom morava em uma fazenda.
- Tom morava numa fazenda.

Tom bir çiftlikte yaşardı.

Ele trabalha na fazenda.

Ona çiftlikte iş verilmektedir.

Tom vivia numa fazenda.

Tom bir çiftlikte yaşadı.

Eu trabalhava numa fazenda.

Ben bir çiftlikte çalıştım.

Existiam animais na fazenda.

Çiftlikte hayvanlar vardı.

Tem quantas vacas nesta fazenda?

Bu çiftlikte kaç tane sinek var?

Eu cresci em uma fazenda.

Bir çiftlikte büyüdüm.

As crianças ajudam na fazenda.

Çocuklar çiftlikte yardım ederler.

As vacas estão na fazenda.

İnekler çiftlikte.

Os cavalos estão na fazenda.

Atlar çiftlikte.

Quantos animais há nesta fazenda?

Bu çiftlikte kaç tane hayvan var?

- Quão longe está a próxima fazenda?
- A que distância fica a próxima fazenda?

Bir sonraki çiftlik ne kadar uzakta?

Alguns fazendeiros estão trabalhando na fazenda.

Bazı çiftçiler çiftlikte çalışıyorlar.

Essa fazenda pertence à família Jackson.

O çiftlik Jackson ailesine ait.

Tom tem uma fazenda de laticínios.

Tom'un bir mandırası var.

Há muitas sanguessugas na minha fazenda.

Çiftliğimde birçok sülük var.

Tom cresceu numa fazenda em Iowa.

Tom Lowa'da bir çiftlikte büyüdü.

Tom era dono de uma fazenda.

Tom'un bir çiftliği vardı.

Tom vive numa casa de fazenda isolada.

Tom izole edilmiş bir çiftlik evinde yaşıyor.

Nossa fazenda não fica muito longe daqui.

Çiftliğimiz buradan uzakta değil.

Os cinco irmãos trabalhavam juntos na fazenda.

Beş erkek kardeş, çiftlikte beraber çalıştılar.

Mas o trabalho na fazenda era agradável.

Ama çiftlikteki iş keyifliydi.

Esta é a fazenda do tio Tom.

Bu Uncle Tom'un çiftliğidir.

Ela deixou a fazenda para ir à cidade.

O, şehre gitmek için çiftlikten ayrıldı.

Ouvi dizer que você vendeu a sua fazenda.

Çiftliğini sattığını duydum.

Eles ergueram uma cerca ao redor da fazenda.

Çiftliğin etrafını bir çitle çevirdiler.

O avião pousou na fazenda do meu pai.

Uçak babamın çiftliğine indi.

Nós trabalhamos em uma fazenda no verão passado.

Biz geçen yaz bir çiftlikte çalıştık.

Tom tem uma pequena fazenda nas redondezas de Boston.

Tom'un Boston'un hemen dışında küçük bir çiftliği var.

Ele trabalha na fazenda do nascer ao pôr do sol.

Gün doğumundan gün batımına kadar çiftlikte çalışır.

Comprei alguns ovos frescos que acabaram de chegar da fazenda.

Az önce çiftlikten gelmiş olan birkaç taze yumurtayı aldım.

Meu pai e minha mãe têm uma grande fazenda lá.

Babamın ve annemin orada büyük bir çiftliği var.

Estou tentando vender minha fazenda, mas ainda não recebi nenhuma oferta.

Çiftliğimi satmaya çalışıyorum, ancak şimdiye kadar herhangi bir teklif almadım.

Clyde Tombaugh nasceu em uma fazenda no Illinois. Seu pai era fazendeiro.

Clyde Tombaugh, Illinois'daki bir çiftlikte doğdu. Onun babası bir çiftçiydi.

O corpo de Sami foi encontrado em uma lagoa na fazenda de Layla.

Sami'nin cesedi Leyla'nın çiftliğindeki bir gölette bulundu.