Examples of using "Nossas" in a sentence and their turkish translations:
Biz taleplerimizi yaptık.
Bizim nedenlerimiz vardı.
O bizim kurallarımızı ihlal eder.
Ruhlarımızı kurtarın.
kafamızı çevirdik
Çocuklarımızı korumalıyız.
Bizim farklılıklarımız var.
Tanrı bizim dualarımızı duydu.
Bizim kaynaklarımız tükeniyor.
Giderlerimizi kısalım.
Bizim evimiz, bizim kurallarımız.
Tom hayatlarımızı kurtardı.
eğer ki bizim yapılarımız sağlamsa
çünkü bizim pusulalarımız da bize sadece
Yakında bizden haber alacaksın.
Beklentilerimize uygun yaşadı.
Sohbetlerimizi severim.
Tüm girişimlerimiz başarısız oldu.
Çocuklarımızı korumamız gerekiyor.
Umut ailelerimizi beslemez.
Bunlar bizim masalarımız.
Biz gece kapılarımızı kilitleriz.
Kadınlarımıza tecavüz etmek istiyorlar.
Annelerimizi seviyoruz.
Kurallarımız buna izin vermemektedir.
Tatilimizi her zaman deniz kenarında geçiririz.
Çocuklarımıza bak.
Pekâlâ, seçeneklerimizi gözden geçirmeliyiz.
hayatımızla ödeyecektik.
teknik bilgilerimize yavaş yavaş giriyorum
eğer ki yapılarımız sağlam değilse
Geçmiş dönemde nenelerimiz, annelerimiz
Bazı kızlarımız da şunu söyler
Suç kadınımızda mı peki
Siz de lütfen kadınlarımıza sahip çıkın
Aklımızla alay etme
Biz posta kutularımızı kontrol ediyoruz.
Pencerelerimizden biri kırıldı.
Bizim tavuklar dün çok yumurta verdi.
Tom'un ve benim farklılıklarımız var.
Ayırtmalarımızı doğrulamak istiyorum.
Tüm taleplerimiz karşılandı.
Bizim güvenlik kameraları sahte.
- Kıyafetlerimizi nehirde yıkadık.
- Elbiselerimizi nehirde yıkadık.
Gerçek değişim kişinin kafasının içindedir.
SOS'in anlamı "Ruhlarımızı Kurtarın"dır.
Şimdi kafamızda bir soru var
Bizim kadınımızdan ne alıp veremediğiniz var?
Şanslarımızın ne olduğunu çok iyi biliyoruz.
Görüşmelerimizin hepsi Fransızca.
Sonuç beklentilerimizin tersidir.
Neden okullarımız hapishanelere benziyor?
Şehirlerimiz ciddi kirlenme sorunları yaratıyor.
Birlikte dua ettik.
İşte taleplerimizin bir listesi.
Anahtarlarımızı bulduğumuz için şanslıydık.
Çocuklarımıza dikkat etmeliyiz.
Sonunda, bilgi aldık.
Onların elmaları bizimki kadar lezzetli değil.
Elektriksiz hayatımızın nasıl olacağını düşünebiliyor musun?
tam böyle kafamız allak bullak oldu derken
Kıyılarımızın kirliliği çok ciddi.
Tatilimizi Hawaii'de bir plajda geçirdik.
Tom bütün sorularımızı cevapladı.
Çocuklarımızın refahı için her şeyi yaptık.
Ayın sonunda faturalarımızı ödemeliyiz.
Her zaman konuşmamızı kesiyor.
Onlar bizim arkadaşlarımız.
Çocuklar hayatlarımızın çiçekleridir.
Hayatlarımızda disiplinli olmayı öğrenmeliyiz.
Dostluğumuz kavgalarımızdan büyük.
"Teyzelerimiz nereli?" "Çin."
bu virüs yüzünden sıcacık evlerimizde otururken
kafamızdaki soru işaretleri iyice artıyor
İşte bizim fabrika ayarlarımız Orta Asya
Garip bir şekilde, hayatlarımız birbirini yansıtıyordu.
Bizim çalışma saatleri konusunda başkan ile görüşme yaptık.
Müzik hayatımızı hava gibi çevreler.
Zafer umutlarımız şu anda mükemmel.
Hayal hayatlarımızın her yönünü etkilemektedir.
Çocuklarımızın yatma zamanı.
Müslüman gençlerin neden aşırılık ve şiddete yöneldiğini
Zaten hepimizin bir süper kahraman kostümü vardır, değil mi?
eski savaşlarımızı Çin ve Rus kaynaklarından öğrenebiliyorduk
buda kafamızdaki soru işaretlerini artırıyor ama
ellerimizle başımızı bu şekilde korumalıyız
Uçak biletlerimizi iki ay önceden aldık.
Bunlar bizim.
Biz kimya okuyoruz. Bizim derslerimiz zor değil.
Bizim hücrelerde kromozomlar genetik materyalimizin bütününü içerir.
Niçin şeylerimizi almıyoruz ve gitmiyoruz?
Kostümlerimiz kendi benliğimiz üzerine giydirdiğimiz şeylerdir,
Gece kameralarımız, yeni davranış denilebilecek bir şeyi ortaya çıkarıyor.
Sonunda, bilgi aldık.
Burada ağustos ve yaz tatilimiz neredeyse bitti.
Kendimizi niyetimizle başkalarını ise davranışlarıyla yargılarız.
- Sonbaharın eli kulağında.
- Güz gelmek üzere.
Tom ve ben uçak biletlerimizi üç ay önceden aldık.