Examples of using "Negar" in a sentence and their turkish translations:
Onu inkar etmeyeceğim.
Bunu inkar etmeyeceğim.
Onu reddedemezsin.
- Bunu reddetmelisin.
- Bunu reddetmelisiniz.
Kimse onu inkar edemez.
Tom her şeyi reddedecek.
Bunu reddetmeyeceğim.
Onu inkar edemezsin.
- Bu inkâr edilemez.
- Bu yadsınamaz.
Bunu inkâr etmenin faydası yok.
ikiside birbirini çok güzel bir şekilde yalanlayabiliyor
Onun inkâr edilemez olduğunu düşünüyorum.
Bu inkar edemeyeceğin bir gerçektir.
Bir garsona bahşiş vermemek kabalıktır.
Ateşin yandığı gerçeğini kimse inkar edemez.
Jessie'nin dürüst olduğu gerçeğini inkar edemeyiz.
Tom'un söylediğinin doğru olduğunu inkar edemezsin.
Sebepsiz bir şey olmayacağı gerçeğini kimse inkar edemez.
Dünyada İngilizce'nin en yaygın şekilde konuşulan dil olduğunu inkar etmek yok.
Robert o kadar meşguldu ki golf oynamak için bir daveti geri çevirmek zorunda kaldı.
Kimse dünya ekonomisinin Amerikan ekonomisinin etrafında döndüğü gerçeğini reddedemez.
Tom Mary'nin onu yapmakla suçladığı şeyi yaptığı gerçeğini inkar edemez.