Examples of using "Morrendo" in a sentence and their turkish translations:
Biz ölüyoruz.
Ölmüyorum.
Ölüyor muyum?
Tom ölüyor.
İnsanlar ölüyor.
Çocuklar ölüyor.
Kim ölüyor?
Sen ölüyorsun.
Tom ölüyordu.
Ölüyor musun?
Mary ölüyor.
- Açlıktan ölüyorum!
- Ben açlıktan ölüyorum.
Ben susuzluktan ölüyorum.
Köpek ölüyordu.
- Açlıktan ölüyorum.
- Ben açlıktan ölüyorum.
Ben soğuktan ölüyorum.
Gülmekten ölüyorum.
Açlıktan ölüyoruz.
Ödüm koptu.
Mühim olan insanların ölüyor olması
Tom ölümüne korkuyordu.
Tom öleceğini biliyor.
- Çok sıkıldım.
- Ölesiye sıkıldım.
Tom susuzluktan ölüyordu.
Herkes sonunda ölür.
Açlıktan ölüyordum.
Mary hastanede ölüyor.
Tom'un öldüğünü görmüyor musun?
Adam açlıktan ölüyor.
Ben sana hasretim.
Açlıktan ölüyor olmalısın.
Onu görmek için can atıyorum.
Hem Tom hem de Mary ölüyor.
Tom kendi yatağında ölüyor.
Hadi gidip yemek yiyelim. Açlıktan ölüyorum.
Tom bana ölmekte olduğunu söyledi.
Onunla tanışmaya can atıyorum.
Bir bira için can atıyorum.
Bir bira için hayatımı feda ederim.
Arkadaşının ölmekte olduğunu duymuştu.
Binlerce asker ve sivil ölüyorlardı.
Şimdi yiyelim. Açlıktan ölüyorum.
Fadıl, Leyla'dan ölümüne korkuyordu.
Ben bir fincan kahve için can atıyorum.
Sırtım beni öldürüyor.
Ölüyordun ama doktor senin hayatını kurtardı.
Onu tekrar görmeye ölüyorum.
Tom buradan kurtulmaya can atıyor.
Ben bir pizza için ölüyorum.
Bir fincan kahve için can atıyorum.
Tuvalete gitmek için can atıyorum.
Tom açlıktan ölüyor.
Ben şimdi sadece kola için can atıyorum.
Köpek ölüyor.
Bir kola için can atıyorum.
Tom o elma için can atıyor.
Bir defa öldüğümüzde artık ölmüyoruz.
Tom açlıktan ölüyordu.
Herkes sonunda ölür.
Açlıktan ölüyorum! Acele et ve bana yiyecek bir şey ver.
Sonunda tüm hastalar öldü.
Kahvaltıdan beri bir şey yemedim ve ben çok açım.
- Çok açım.
- Açlıktan ölüyorum.
- Ben çok açım.
- At gibi açım.
- Çok acıktım.
- Karnım çok aç.
- Çok acıkmışım.
Ölüm yaşamın zıddı değildir: biz ölümümüzü ölerek geçirmezken hayatımızı yaşayarak geçiririz.
- Seni çok özleyeceğiz.
- Seni şiddetle özleyeceğiz.